Eylul 2010

68
ÖNCE YIL: 19 SAYI: 146 6,50 TL EYLÜL 2010 ISSN 1301-4978

description

Öncü tartışma konuları, alanındaki TKY uygulamalarının, haberlerin ve KalDer faaliyetlerinin paylaşıldığı Önce Kalite, sürekli gelişen içeriği ile gündemdeki yerini alıyor. Kalite camiasının tek dergisi olma misyonunu üstlenen Önce Kalite ağırlıklı olarak, Türkiye'nin seçkin şirketlerinin, karar verme mekanizmalarında yer alan yöneticilerine ulaşıyor. İttifakı olduðunuz bu camianın içindeki yerinizi Dergimizde yer alacak ilanlarınızla pekiştirebilir, yaratılacak sinerjinin destekçisi olabilirsiniz.

Transcript of Eylul 2010

Page 1: Eylul 2010

ÖNCE

YIL: 19 SAYI: 146 6,50 TL EYLÜL 2010

ISSN 1301-4978

Page 2: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010

Page 3: Eylul 2010

3Önce Kalite’146 Eylül 2010

Neslihan Cingi

Kurumsal Sponsorlar

EDİTÖRDEN

Dünyamız doğal kaynaklarıyla, bilimin ve teknolojinin sağladığı kazanımlarla insanlığın gelişimi için yeni fırsatlar sunarken, bir yandan da demografik deği-şimler, iklim, çevre ve güvenlik alanlarındaki endişe veren gelişmelerin doğur-duğu sorunlarla yüz yüze gelmektedir.

Yenileşim bu ortamda hem rekabetçi olabilmenin, hem de sorunlara karşı in-sanlığın ortak ideali olan barış ve refah içinde yaşamın ana itici gücü olarak ortaya çıkmaktadır.

KalDer referans yönetim ve değerlendirme modeli olarak her kesimden kurulu-şa önerdiği EFQM Mükemmellik Modeli’nin yenileşim ve yaratıcılığı temel bir mükemmellik kavramı olarak ele almasından yola çıkarak 19.Kalite Kongresi’nin ana temasını “Yenileşim Yönetimi” olarak belirledi. Bu sene özel oturum ko-nuşmacılarımız CISCO Systems Küresel Operasyonlar Strateji Planlama Başkan Yardımcısı Inder Sidhu, Innovation Resources Başkanı Robert Tucker ve Princip-led Innovation LLC’in Başstratejist ve Kurucusu Jeff De Cagna bizlerle olacak.

A.Hamdi Doğan “Görüş” köşesinde fikir ve yorumlarını bizimle paylaştı. “Türkiye’nin vizyonu yenileşim olmalıdır” başlığını taşıyan makalesinde, Do-

ğan, yenileşim konusuna değinerek, yenileşim (İnovasyon) kültürü’nün henüz gelişmekte olduğu ülkemiz için yaratıcı düşüncelerin ya-şama yansımasının iyileşmeye açık alanımız olduğunu belirterek, genç nüfusa sahip diğer ülkeler için de yenileşimin bir fırsat olduğunu vurguluyor.

Bu sayımızda dosya köşemizde keyifle oku-yabileceğiniz ve sizlere yeni bakış açıları ka-zandıracağına inandığımız isimler ve konular var; “Mükemmellik ve Yenileşimin Yönetimi”

yazısı ile KalDer’in yenileşim konusuna bakış açısını anlatan KalDer Başkan Da-nışmanı İrfan Onay, Genç İnovatif Girişimcilik Projesi, Avrupa Yenileşim Rapo-ru, “Yenileşim için yeni bir yol: Kümelenme” yazısı ile İzmir Ticaret Odası Burcu Bilir, HP’nin “Eğitim’de İnovasyon Fonu”, Zihni Sinir karakterinin yaratıcısı İrfan Sayar, vb..gibi önderlerin yorumlarını keyifle okuyacağınızı umuyoruz.

Ulusal Kalite Hareketi köşemizde ise, “Rekabet ortamında fark yaratabilmek” diyen MAN Kamyon ve Otobüs Garanti Hizmetleri Yöneticisi Duygu Ünlü ve “Değişimin Yönetilmesini” vurgulayan Fillo Kargo İnsan Kaynakları Eğitim ve Kalite Müdürü Mihrimah Yıldırım ile yaptığımız röportajları da okuyabilirsiniz.

8-10 Kasım tarihlerinde düzenlenecek 19.Kalite Kongresi’nin ayrıntılarını bir sonraki sayımızda paylaşıyor olacağız. Kongremize katılım ve ayrıntılar için www.kalitekongresi2010.org adresine başvurabilirsiniz.

Sevgilerimle,

Yenileşim Yönetimi

Page 4: Eylul 2010

4 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

içindekiler

KalDer’den Haberler

56 KalDer, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'yu ziyaret etti

AB destekli, Türkiye'de Kalite Altyapısının Güçlendirilmesi Projesi başladı

Şube Haberleri - Eskişehir

55 KalDer Eskişehir Şubesi Üyeleri İftar Yemeğinde Buluştu

Şube Haberleri - İzmir

54 1 Nolu F Tipi Cezaevi bir ilki gerçekleştiriyor…

55 Ulusal Kalite Hareketi Katılımcıları ve Kalite Ödülü Sahipleri Deneyimlerini Paylaştı

2011 Yılı Ödül Süreci Değerlendirici Başvuruları Başladı!

Şube Haberleri - Ankara

Şube Haberleri - Bursa

52 13. Kalite Çemberleri Paylaşım Konferansı 14 Ekim’de!

53 KalDer Bursa Şubesi faaliyetleri

Ulusal Kalite Hareketi

TMME

48 Değişimin yönetilmesi

Mihrimah Yıldırım Fillo Kargo İnsan

Kaynakları Eğitim ve Kalite Müdürü

50 Ulusal Endeks 0,5 puanlık artışla

75,6 olarak gerçekleşti

Görüş

8 Türkiye'nin vizyonu yenileşim olmalıdır

A. Hamdi Doğan KalDer Yönetim

Kurulu Başkanı

ÖNCE

YIL: 19 SAYI: 146 6,50 TL EYLÜL 2010

ISSN 1301-4978

12 Mükemmellik ve Yenileşimin Yönetimi

İrfan Onay KalDer Başkan

Danışmanı

16 19. Kalite Kongresi Özel Konuşmacıları

18 19. Kalite Kongresi Programı

20 Avrupa Yenileşim Raporu

Page 5: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 5Önce Kalite’146 Eylül 2010

KalDer Adına SahibiA. Hamdi Doğan

Genel Yayın Yönetmenive Sorumlu Yazı İşleri MüdürüNeslihan Cingi

Yayın KuruluA. Hamdi DoğanProf. Dr. Ali Rıza Kaylanİrfan OnayÖzlem YüzakVedat Çakmak

EditörAyşe [email protected]

Teknik YönetmenTevfik Fikret Çalış[email protected]

2. EditörBurçin Yeş[email protected]

Sayfa DüzeniReyhan [email protected]

İdare MerkeziTürkiye Kalite Derneği (KalDer)Centrum İş Merkezi, Aydınevler Sanayi Cad. No: 3 Küçükyalı 34854 İstanbulTel: 0 216 518 42 84Faks: 0 216 518 42 86

www.kalder.org [email protected]

YapımMavi Tanıtım ve İletişimRasimpaşa Mah. Ayrılıkçeşme Sok. No:122 Yeldeğirmeni Kadıköy İstanbulTel: 0 216 418 59 31 pbx

www.mavitanitim.com.tr

BaskıÖzgün Ofset. Tic. Ltd. Şti.Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 214. Levent 34418 İstanbul

Tel: 0 212 280 00 09

Önce Kalite Dergisi, Türkiye Kalite Derneği tarafından ayda bir yayınlanır.Ulusal-Türkçe-Aylık-İlmiISSN: 1301-4978

Yönetici Kitaplığı

Sabancı Üniversitesi ‘Araç Kutusu’ ile şirketleri inovasyona çağırıyor

64 İnovasyonla Başarıyı Yakalayan Türkler

Gezi

62 Yenileşimin ve ekolojinin buluştuğu şehir: MASDAR

Müze

58 Tarihe ışık tutan 1001 İcat

Ulusal Kalite Hareketi

Mükemmellik Yolculuğu

44 Rekabet ortamında fark yaratabilmek Duygu Ünlü MAN Kamyon ve

Otobüs Ticaret A.Ş. Garanti Hizmetleri

Yöneticisi

42 Kurumsal iletişimde kalite

Alp Halil Yörük İletişim ve Kamu

İlişkileri Direktörü Siemens A.Ş.

40 2025’te internette neler değişecek?

22 Genç İnovatif Girişimçilik Projesi

24 Almanya'nın yenileşimde 60 yılı

28 Yenileşim için yeni bir yol: Kümelenme

Burcu Bilir İzmir Ticaret Odası

32 HP’nin “Eğitim’de İnovasyon Fonu”

Meyvelerini Veriyor

34 Porof. Zihni Sinir ile yenileşim üzerine

36 Kadınların en büyük tutkularına yenileşim ve çevre yön veriyor

38 Kısa... Kısa... Yenileşim Turu

Page 6: Eylul 2010

İstanbul Merkez

EFQM Mükemmellik • 2010 Modeli (4-25-26 Ekim2010)

9 ana kriterden oluşan Model; müşteri, çalışan ve toplum mutluluğunun; stratejilerin; çalışanların, kaynakların ve süreçlerin etkili bir liderlik yaklaşımı ile yönlendirilerek sağlanabileceği ve kurumların ve kuruluşların mükemmel iş sonuçları elde edeceği mantığı üzerine kurulmuştur. EFQM Modeli’ni bir özdeğerlendirme aracı olarak benimseyen kurum ve kuruluşlar uygulama sonuçlarını gözden geçirerek kuvvetli yönlerini ve iyileştirmeye açık alan-larını belirlemekte, bu doğrultuda hazırladıkları eylem planları ile yönetim yaklaşımlarını iyileştirme fırsatı elde etmektedir.

Mükemmel Yönetim: Liderlik (18-19 Ekim 2010)

Eğitimin amacı, katılımcıları iş yaşamının en önemli unsurlarından biri olan yönetim ve liderlik kavramı hakkında bilgilendirmek ve bir liderin sahip ol-ması gereken nitelik ve yetkinlikler konusunda bilgi sunmaktır.

Problem Çözme Teknikleri (20-21 Ekim 2010)

Eğitimin amacı, işletmelerde geçici önlemlerle giderilmeye çalışılan kronik problemleri çözebilmek için gerekli olan sistematiği ve teknikleri kullanılabi-lir hale getirmek ve katılımcılara etkin ekip çalışmalarının nasıl yapılacağını göstermektir.

Ankara Şubesi

Yalın 6 Sigma – Farkındalık Eğitimi (9 Ekim 2010)

Yalın 6 Sigma felsefesi tanıtılarak; hem bir süreç iyileştirme/yaratma aracı, hem de bir yönetim felsefesi olarak modern iş hayatında nasıl kullanılabile-ceği konusunda fikir verilecektir. Borusan Grubu’nun değişim yönetimi dene-yimlerini paylaşılacaktır.

İnsan Kaynakları Yöneticiliği Gelişim Programı

(2-3-9-10-16 Ekim 2010)

İnsan kaynakları yöneticiliği gelişim programının amacı, katılımcılara insan kaynakları yönetiminin temel fonksiyon, kavram ve uygulamalarını aktar-maktır. Program insan kaynakları yöneticilerinin, yönetici adaylarının, insan kaynakları uzman ve çalışanlarının yönetimdeki etkinliklerini geliştirmeyi ve bu alanda asgari düzeyde bir donanıma sahip olmasını hedeflemektedir. Program aynı zamanda insan kaynakları yönetiminin kurumsal ölçekte di-zaynı için gerekli işlemleri ve adımları aşamalı ve uygulamalı bir perspektifte öğrenebilme olanağı yaratmaktadır.

Takdir-Tanıma Ödüllendirme Sistemleri (21-22 Ekim 2010)

Takdir Tanıma ve Ödüllendirme Sistemleri eğitiminin hedefi katılımcıla-ra takdir tanıma sistemlerine dayalı ödüllendirme modellerini tanıtmak ve bu alandaki uygulamaları aktarmaktır. Eğitim ayrıca çeşitli örnek olaylarla katılımcılara işletmelerindeki uygulamaları için ipuçları sağlamayı hedefle-mektedir.

Bursa Şubesi

Poka Yoke Çalıştayı (16 Ekim 2010)

Katılımcılar eğitimin sonunda Poka Yoke tanımı, uygulama alanları ve yönte-mi hakkında bilgi sahibi olacaklardır. Katılımcılar ürün, hizmet ve iş süreçle-rinde yaşadıkları sorunların, düşük maliyetli hata önleyici düzenekler ile nasıl Sıfır Hata şartlarının sağlanacağı konusunda bilgilendirilecekler; örneklerle ve gerçek problem çözümleri ile “kusur-önleme” düzenekleri oluşturma be-cerisi kazanacaklardır.

Çevre Mevzuatında Atık Yönetimi (22 Ekim 2010)

Katılımcıların, atık yönetimi konusundaki mevzuat ve sanayideki atık yöne-timi uygulamaları hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak amaçlanmıştır.

Yalın Üretimde Hızlı Tip Dönme (23 Ekim 2010)

Sürekli akışa ait üretim sistemlerine geçerek, kitle üretimlerinden daha kü-çük şarjlarda üretim yapabilmek, üretim süreçlerindeki esnekliği artırarak süreçlerdeki tip dönme kayıp zamanları (tip dönme işlemindeki kayıplar için geçen zamanı) azaltmak.

İzmir Şubesi

Yalın Altı Sigma Farkındalık Eğitimi * (4 Ekim 2010 )

Yalın 6 Sigma, bir şirketin iş süreçlerini hatalardan arındırarak mükemmel hale getirmeyi, veya ihtiyaç duyulduğunda yeni bir süreç tasarlamayı müm-kün kılan; istatistiksel analizlere ve verilere dayalı, modern yönetim ve karar verme araçlarının kullanımına imkan sağlayan, tanımlı adımları ve kuralları olan bir yönetim ve iş yapış modelidir. Yalnızca süreç iyileştirme aracı olarak kullanıldığı gibi, tüm organizasyonda topyekün kültürel dönüşüm yaratacak, organizasyonu bir üst seviyeye taşıyacak bir değişim altyapısı olarak da ele alınabilir.

*Borusan Akademi ile yapılan işbirliği kapsamında gerçekleştirilmektedir.

Stres Başarıya Nasıl Dönüştürülür (14 – 15 Ekim 2010)

Katılımcılar, kurum yönetici ve çalışanlarının iş yaşamlarında vazgeçilmez unsurlardan biri olan stresle baş edebilme ve stresi başarıya dönüştürebilme ile ilgili yöntem ve teknikler hakkında bilgi sahibi olabilecekler.

Eskişehir Şubesi

ISO 14001 Kuruluş İçi Çevre Denetçisi Eğitimi (30 Eylül 2010)

Ekolojik denge ve çevre koruma bilinci toplumun tüm kesimlerinin uymak zorunda olduğu ahlaki, sosyal ve anayasal sorumluluğumuzdur. Bu eğitimle Çevre Yönetim Sistem Denetimi’nin ISO 14001 sisteminin bir parçası oldu-ğunu göstermeyi; eğitime katılanların, kendi kurumlarında çevre sistemlerini sorgulamalarını ve sistematik bir yaklaşımla çevre sistemlerini iyileştirmele-rini ve bu bağlamda yapılacak pratiklerle denetçileri yetiştirmeyi hedefle-mekteyiz.

EFQM Kurumsal Sosyal Sorumluluk Eğitimi (14-15 Ekim 2010)

Gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılamalarından ödün vermeksizin şu anki paydaşların ihtiyaçlarını karşılayacak Kurumsal Sosyal Sorumluluk çalış-maları uzun vadede kuruluşlara yarar sağlayacaktır. Bu eğitimle Kurumsal Sosyal Sorumluluk kavramının anlaşılması ve kuruluşlarda içselleştirilmesi amaçlanmaktadır. Paydaşların beklentilerinin analizi, KSS kapsamında risk değerlendirmesi, EFQM’in KSS Çerçevesinin anlaşılması, kuruluşlarda kulla-nımı ele alınacak; grup çalışmaları ile kavramların iş ortamlarında uygulan-ması için yetkinlik kazanılması sağlanacaktır.

EFQM Mükemmellik Modeli - 2010 (28 Ekim, 25-26 Kasım 2010)

Ulusal Kalite Hareketi’ne (UKH) yönelik temel bilgilerin de paylaşıldığı bu eğitimde özdeğerlendirme çalışmalarını başlatmayı, Ulusal Kalite Ödülü ve/veya Avrupa Kalite Ödülü süreçlerinde yer almayı planlayan kurum ve kuruluşların yönetici ve çalışanlarına EFQM Mükemmellik Modeli’nin temel kavramları, model kriterleri, RADAR puanlama yöntemi aktarılacaktır.

KalDer-Genel Katılıma Açık Eğitimlerinden bazıları

KalDer 2010 yılı 2.yarı Genel Katılıma Açık Eğitim Programı için lütfen web sitemizi ziyaret ediniz.

Yeni

Yeni

Page 7: Eylul 2010
Page 8: Eylul 2010

8 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

GÖRÜŞ

A. Hamdi DoğanKalDer Yönetim Kurulu Başkanı

Türkiye'nin vizyonu yenileşim olmalıdır

T ürkiye küreselleşme sürecinin başladığı 1990 yıl-ların başından bu yana yalnızca içe dönük ekono-mik ve sosyal göstergeleri açısından değil, küresel ölçekte yerini ve hedeflerini belirlemeye çalışan

bir ülke görünümündedir.Bu önemli bir değişimdir.Türki-ye küresel gelişim sürecinde bir yer edinme çabasındadır. Vizyonun ana teması, “Yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve rekabete hazır bir toplumun oluşturulmasıdır.’’

2023 yılı vizyonunda; Cumhuriyetin 100’üncü yılında;

lBilim ve teknolojiye hakim,

lTeknolojiyi bilinçli kullanan ve yeni teknolojiler üretebi-len,

lTeknolojik gelişmeleri toplumsal ve ekonomik fayda-ya dönüştürme yeteneğini kazanmış bir refah toplumu olma,

öngörüsü ortaya konmuştur. (Tübitak)

Bu nasıl gerçekleşecektir?

Mükemmel kurum ve kuruluşlar, mükemmel toplumlar sürekli öğrenme, sürekli iyileştirme ve sürekli yenileşim fırsatlarını kovalayan ve sonuçta değişimi gerçekleştiren-lerdir.

Bütün ülkeler ve büyük kurumsal yapılar küreselleşme süre-ci içerisinde politik, ekonomik ve teknolojik açıdan birbirine bağlılıklarını artırmışlardır.

Türkiye bu süreçte AB ile yakınlaşarak, Avrupa ve Asya ile Ortadoğu arasında bir merkez rol üstlenerek stratejik öne-mini derinleştirmek ve yaygınlaştırmak çabasını göstermiş-tir.

Türkiye’nin dünya koşullarında yerini belirlerken önem-li göstergelerden biri de rekabet edebilirlik düzeyidir. 133 ülke arasında 61. sırada yer almaktayız. Bu olumsuz gösterge Türkiye’nin büyüyen nüfusuna, ekonomisine ve stratejik önemine karşın gelişmenin sürdürülebilirliğini et-kileyebilecek bir göstergedir. Sürdürülebilir büyümeyi en-gelleyen faktörler arasında “altyapı” önemli bir yetersizliği yansıtmaktadır. 133 ülke arasında bu kriterde de 105. sıra-da bulunmaktayız.

BM İnsani Gelişme Endeksi göstergesinde (2007) Türkiye 182 ülke arasında 79. sıradadır. 1968 yılında 152. sıradaydı.1998’de 85. sıraya yükselmişti.

Türkiye’nin 10. büyük ekonomi olma hedefi, bazı gösterge-lerde hızlı bir gelişme sürecine girilmesi ve bunun sürdürü-lür olmasını sağlamak ile olanaklıdır.

Page 9: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 9Önce Kalite’146 Eylül 2010

2023 vizyonunu Türkiye’nin dünya koşullarında yerini ko-numlandırırken, dünyadaki gelişmelerden ayrı değerlendir-mek mümkün değildir.

Dünya bir değişim yaşıyor. Değişim dalgaları birbirinin ardına geliyor ve gelecektir. Bu eğilimleri ve yönelimleri yakalayamazsak sürdürülebilir bir büyümeyi de sağlaya-mayız.

Bu süreçte düne kadar hiç gündemde olmayan küresel teh-ditleri karşılamak durumundayız. Genel tanımı ile ÇEVRE bunun en önemli faktörlerinden biridir. Bu bağlamda KYOTO sözleşmesi bağlayıcı hükümlerini 2012’den itiba-ren gösterecektir.

Yenileşim de herkesin parlak bir örnek olarak sunduğu,1968 de 3M’in Post-it buluşundan bu yana örnekler öylesine ço-ğaldı ve yaratılan değerler öylesine katlanarak büyüdü ve hızlandı ki yenileşim en çok kullanılan sözcüklerden biri ve izlenen yöntem oldu. Bugün 3G ile henüz tanışırken, 4G seçeneği ortaya konuverdi.

Pek çok işletme liderlik ve risk alma özelliklerini kullanarak günümüzün önemli dev şirketlerini yarattılar. Zaman ve ge-lişmeler bazen öylesi bir kavşakta çakışır ki, ortam adeta beklentiyi yaratır.

Malcolm Gladwell ‘’Outliers-Çizginin Dışındakiler’’adlı ki-tabında, bazı insanların neden daha başarılı olduklarını sorgularken yetenek, fırsat, zaman gibi olguların bir araya gelmesi yanı sıra önemli bir bulguya da dikkat çekmiştir. “10 Bin Saat Kuralı” Bill Gates, Paul Allen, Beatles bu kura-lın şöhretlerinden sadece bir kaç örnektir. Başarının ardında uzun bir çalışma saatinin varlığı ve gerekliliği ortaya kon-maktadır.

Yaratıcı düşünceler ve Türkiye’nin vizyonu

Yenileşim (inovasyon), yeni veya önemli ölçüde değiş-tirilmiş ürün (mal ya da hizmet), veya sürecin; yeni bir pazarlama yönteminin; ya da iş uygulamalarında, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni bir organizas-yonel yöntemin uygulanmasıdır.” (Oslo kılavuzu)

Yenileşim (İnovasyon) kültürünün henüz gelişmekte olduğu ülkemiz için Yaratıcı düşüncelerin yaşama yansıması iyileş-meye açık alanımızdır. Genç nüfusa sahip, dinamik ülkeler için yenileşim bir fırsattır.

Türkiye’nin küresel ekonomide teknolojileri iyi uygula-yan ülkeden, teknolojileri yaratan ülke sınıfına geçmesi önemlidir.

Bugün ihracatımızın içinde yüksek teknojili ürünlerin payı

2023 vizyonunu Türkiye’nin dünya koşullarında yerini konumlandırırken, dünyadaki gelişmelerden ayrı

değerlendirmek mümkün değildir. Dünya bir değişim yaşıyor. Değişim dalgaları birbirinin ardına geliyor ve gelecektir. Bu eğilimleri ve yönelimleri yakalayamazsak sürdürülebilir bir büyümeyi de sağlayamayız.

Page 10: Eylul 2010

10 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

% 5.1 dir.Bu değer AB de % 21.5 dır. Kapatılması gereken büyük bir fark vardır.

Değerlendirilmesi tartışılmakla beraber her yıl yayınlanan Avrupa Yenileşim Endeksinde (Europeans Innovation Sco-reboard) Türkiye 27 AB ülkesi ardında yer almaktadır. So-nuç 2009 yılı içinde değişmemiştir.

Son yıllarda Ar-Ge çalışmalarına verilen destekler artmıştır.Patent gibi yaratıcı çıktı göstergelerinde artışlar olmasına karşın yeterli olmanın çok gerisindeyiz. Teknoparkların ge-lişim sürecinde fiziksel yapılanma ötesine geçebilen başarı öykülerimiz henüz ortada yok. Üniversite- sanayi işbirli-ğinde yıllardır zorlama ve sürdülebilir olmayan az sayıda projemiz var. Tasarım da başarılı örneklerimiz artıyor. Ama maalesef yaygın değil ve süreklilik taşımıyor.

Yenileşim politikalarının belirlenmesi ülkeden ülkeye fark-lılık göstermekle beraber genel bazı özellikleri taşırlar. İyi örnekler arasında 1990’lı yıllarda Japonya’da başlayan “sü-rekli iyileştirme” Kaizen yaklaşımı Toyota ve Komatsu fir-malarına dünya pazarlarında rekabet gücü kazandırmıştır.

Güney Kore’de öğrenme süreci ile başlayan bilgi birikimi önce mevcut ürünlerde değişiklik döneminin ardından yeni ürün geliştirme ile Samsung dünya markası olmuştur. İrlan-da da Endüstriyel Kalkınma Ajansı IDA süreci yönetmiştir.Finlandiya 1990 da % 20’ye ulaşan işsizlik ve tarım ile or-mancılık ağırlıklı yapıdan 20 yılda Nokia ile iletişim sektö-ründe yakaladığı yenileşim atağı ile 1985’te 10.470 dolar olan fert başı Milli Geliri 2004’de 29 bin dolara çıkartmıştır.

Dünyada 700’ün üstünde CEO Yenileşim’i en önemli konu olarak görmektedir.Bir başka araştırmaya göre şirketlerin cirolarının % 75’inden fazlası son birkaç yıl öncesine kadar piyasada var olmayan ürün ve hizmetlerden oluşmaktadır.

Bütün başarılı yenileşim ülke modellerinde;Devlet Firmalar-Üniversiteler ve Araştırma kurumları üçgeni vardır. Politikaları oluşturan, yürüten, koordine eden bir çatı kurum vardır. Ülkenin Ulusal ve Küresel Yenileşim Sistemi kurulmuş ve tanımlanmıştır. Türkiye bunu başar-mak durumundadır.

Türkiye’nin Vizyonuna açılan bir pencere 19. Kalite Kongresi

Türkiye’nin gelişim sürecinde “Yenileşimin Yönetimi” önemli kilometre taşlarından biridir. KalDer bu aşamada 8-9-10 Kasım tarihlerinde 19. Kalite Kongresi’nde bu ana tema çerçevesinde konuyu tartışacak. Dünyadaki ve ülke-mizdeki iyi örnekleri paylaşacak ,yöntemleri uzmanlar ve uygulayıcılardan dinleyecek. Robert Tucker ve Jeff de Cag-na gibi ünlü konuşmacıların yanı sıra Inder Sidhu gibi ünlü teknoloji şirketlerin (Cisco) yöneticileri ve ABD başta olmak üzere bir çok ülke Yenileşim Kurumlarının Direktörleri biz-lerle olacaktır. Türkiye yenileşim rüzgarını kuvvetle duyaca-ğı bir kongre ile tanışacaktır.

lYenileşim öğrenilir mi?

lSüreçleri nelerdir?

lİcat etmek bir ayrıcalık mıdır ?

lAr-Ge ile yenileşim farklı mı ?

lİşletmelerde yenileşim sistemi nasıl çalışıyor ?

lYenileşim ortamı nasıl yaratılmalıdır ?

lSektörlerden örneklerle yenileşim platformları

Sorular çok ! Yanıtlar da öyle.19.Kalite Kongresi yanıtlarınızı bulacağınız ortamdır.KalDer geleneksel kongrelerine yeni bir tema ile yeni teknolojilerin uygulanacağı bir yeni sunum tekniğini de sizlerle tanıştıra-rak ortamınıza renk katacaktır. ç

GÖRÜŞ

Yenileşim (inovasyon), yeni veya önemli ölçüde değiştirilmiş ürün (mal ya da hizmet), veya sürecin;

yeni bir pazarlama yönteminin; ya da iş uygulamalarında, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni bir organizasyonel yöntemin uygulanmasıdır.”

Page 11: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 11Önce Kalite’146 Eylül 2010

Dünyamız doğal kaynaklarıyla, bilimin ve teknolojinin sağladığı kazanımlarla insanlığın gelişimi için yeni fırsatlar sunarken, bir yandan da demografik değişimler, iklim, çevre ve güvenlik alanlarındaki endişe veren gelişmelerin doğurduğu sorunlarla yüz yüze gelmektedir.

Yeni sorun ve fırsatlara çözüm üretmek ise kamu yönetimleri, sivil toplum kuruluşları ve özel kesim için oluşturulması ve geliştirilmesi gerekli bir yeterlilik ve beceri unsuru olmuştur.

Yenileşim bu ortamda hem rekabetçi olabilmenin, hem de sorunlara karşı insanlığın ortak ideali olan barış ve refah içinde yaşamın ana itici gücü olarak ortaya çıkmaktadır.

Yenileşimde başarılı ülkelerin yaşam boyu öğrenme ve araştırma-geliştirme alanlarında anlamlı harcamalarının yanında, insan kaynaklarının geliştirilmesinde, yeni teknoloji, ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi ve benimsenmesinde birçok yöntem ve aracı başarı ile kullandıkları gözlenmektedir.

Teknolojik yenileşimin ve araştırma – geliştirme’nin yanı sıra birçok ülke ve kuruluş yenileşimde tasarım yetkinliğinin de temel bir rekabet unsuru olduğunu kavramış ve tasarıma ilişkin ölçütleri de yenileşim göstergelerine eklemişlerdir.

KalDer referans yönetim ve değerlendirme modeli olarak her kesimden kuruluşa önerdiği EFQM Mükemmellik Modeli’nin yenileşim ve yaratıcılığı temel bir mükemmellik kavramı olarak ele almasından yola çıkarak 19. Kalite Kongresi’nin ana te-masını “Yenileşim Yönetimi” olarak belirlemiştir.

Amacımız kamu, özel kesim ve STK’lardan yönetici ve uzmanların öncü yaklaşımları ve uygulamaları tartışmaları, sorgula-maları ve kendi kuruluşları için yeni düşünceler geliştirmeleridir.

Ana tema, küresel, bölgesel ve ülke düzeyinde, uygulamacılar, uluslararası uzmanlar ve Türkiye’nin fikir önderleri tarafından ele alınacaktır.

Page 12: Eylul 2010

12 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

YENİLEŞİM

Mükemmellik ve Yenileşimin Yönetimi

U luslararası ticaret kurallarındaki ve haberleşme teknolojilerindeki gelişmelerin rekabet koşulla-rında yarattığı olumlu/olumsuz etkiler yenileşi-min kuruluşa yön verme ve beklenen başarıları

gerçekleşmede öne çıkmasına yol açtı. İnsanların gereksin-meleri artar ve çeşitlenirken, çevre ve doğal kaynakların karşılaştığı tehditler yenileşimi sadece iş çevrelerinin değil kamu yönetimi ve STK ların da gündemlerinin en üst sıra-larına yükseltti . Öte yandan her alanda üretilen bilginin ve bilgi paylaşımının son yıllardaki olağanüstü artışı yeni ürün ve hizmetler yanında iş modelleri, ve süreç yönetiminde de yaratıcı fikirlerin uygulama alanlarına aktarılmasında geniş olanaklar sunar duruma geldi.

Sistemli yaklaşımlarla paydaş beklentilerinin karşılanıp aşılması, yüksek düzeyde performans gerçekleştirilmesi ve sürdürülebilmesini amaçlayan mükemmellik hareketi de bu gelişmelerden etkilendi. Yenileşim böylece yönetim bi-limleri ve sistemlerinin önemli bir alanı olarak algılanmaya başlandı.

Yenileşim ve yaratıcılık her zaman Avrupa Kalite Yönetim Vakfı-EFQM Mükemmellik Modelinin mükemmelliği arayan kuruluşlarda aradığı temel özelliklerden birisi idi. Bildiğimiz gibi Model esas olarak öngörülebilir bir gelecek için başarılı kuruluşların ortak özelliklerinin tanımlandığı “Temel Kav-ramlara dayanıyor. 2010 yılı öncesi temel kavramlar liste-sinde “Sürekli Öğrenme, Yenileşim ve İyileştirme” temel kavramlardan birisi olarak açıklanmıştı. Modelin 2010 da güncellemesinde bu kavram çok daha açık, ve yönlendirici biçimde “ Yaratıcılık ve Yenileşimi Besleme” olarak aşağı-daki gibi tanımlandı;

“Yaratıcılık ve Yenileşimi Besleme: Mükemmel kuruluş-lar; paydaşlarının yaratıcılıklarını harekete geçirerek sürekli ve sistematik yenileşimle artan değer ve perfor-mans düzeyleri yaratır”.

Modeli açıklayan kitapta bu kavramın uygulamada fırsat-ların nasıl belirleneceği, stratejilerin oluşturulacağı, çalı-şanlar ve diğer paydaşlarla bu doğrultuda nasıl çalışılacağı, süreçlerin yenileşimci olma yönünde nasıl tasarlanacağı,

İrfan OnayKalDer Başkan Danışmanı

Page 13: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 13Önce Kalite’146 Eylül 2010

özet olarak yenileşimi destekleyen bir çalışma kültürü, ve sistemli yönetim ortamının nasıl yaratılacağı konusunda açıklamalara yer verilmiştir.[1]

“Temel Kavramlar” ın bütünsellik içinde yorumlanması ge-rektiğinden yenileşim ve yaratıcılık diğer temel kavramların da kapsadığı bir eylem alanı olarak algılanmalı; Örneğin li-derler vizyon ve misyon belirlerken, toplumun ve çalışan-ların algılarını öğrenirken, yenileşim için sistemler kurar, ça-lışanlara cesaret verip, kaynaklar ayırırken belirleyici roller üstlenmektedir. Benzer biçimde müşteriler için değer ya-ratırken, çalışanlarlarla başarma kavramını yaşama geçi-rirken, süreçlerle yönetirken ve işbirlikleri oluştururken yenilikçi yaklaşımların ve uygulamaların değerlendirilmesi kuruluşların mükemmellik yolundaki konumlarını göstere-cektir. Son olarak “Sürdürülebilir bir gelecek için sorum-luluk alma” olarak ifade edilen ve mükemmel kurumlardan sosyal sorumluluk alanında da öncü ve etkin uygulamalar bekleyen temel kavram da başlıbaşına yenileşimi gerekli kılan ve yeni fırsatların araştırılmasına yol açan bir kavram durumuna geldi.

KRİTERLER ve YENİLEŞİM

Mükemmellik Modeli 2010 temel kavramlarda önemle altı çizilen “yenileşim ve yaratıcılık” konularını da tüm kriterle-rin ilgili başlıklarına taşıyarak özdeğerlendirme çabalarında yön gösterici oldu.

YENİLEŞİM RADARI

Çoğunuzun bildiği gibi RADAR (Sonuçlar-Yaklaşımlar-Yayılım-Değerlendirme ve İyileştirme) mantığı ve yöntemi başlı başına bir planlama yaklaşımı olmanın yanında sık kul-lanıldığı biçimi ile Mükemmellik Modeli kriterlerinin tutarlı biçimde puanlanması olanağını yaratmaktadır. Kapalı bir sürekli iyileşme döngüsü olarak RADAR da 2010 yılı Model güncellenmesini destekleyecek biçimde gözden geçirilmiş ve “Değerlendirme ve Gözden Geçirme” boyutu, 2010’da “Değerlendirme ve İyileştirme” olarak adlandırılarak kuru-luşları değerlendirmeler sonucunda somut iyileştirmelere yönlendirmeyi hedeflenmiştir.

“Değerlendirme ve İyileştirme” boyutunun unsurları olarak ölçmenin yanı sıra öğrenme etkinlikleri gerçekleşirken ya-

YENİLEŞİMİN 8 DALGASI

Page 14: Eylul 2010

14 Önce Kalite’146 Eylül 2010

ratıcı fikir ve yaklaşımların geliştirileceği mekanizmaların mevcudiyeti öğrenme ve yaratıcılık unsuru ile, yenileşim çabaları ise yenileşim ve iyileştirme unsuru ile değer-lendirilmektedir.

YENİLEŞİM ÇERÇEVESİ [2]

Avrupa Kalite Yönetim Vakfı-EFQM uzmanlardan oluşan bir ekiple daha önceden gerçekleştirdiği kapsamlı bir kıyasla-ma çalışmasının bulgularından da yararlanarak Mükemmel-lik Modeli’nin yapı ve dinamiklerine uyumlu bir “Çerçeve” geliştirmiştir. 39 Sayfalık bu kitapçıkta Mükemmellik Mo-delinin 9 ana kriteri alt başlıklar halinde kapsanarak önemli unsurlar belirtilmiştir. Örneğin “Politika ve Strateji” kriteri için çok sayıda söz konusu olabilecek özelliğin sıralandağı üç alt başlık şunlardır;

l Yeni fikir ve fırsatlar sürekli taranır ve ilgilenilecek olan-lar tanımlanır,

lÜmit verici ve dengeli yenilik öncelikleri araştırılır ve be-lirlenir,

lYenileşimin stratejik yönetimi yönetim sisteminin tama-mı ile bütünleşmiştir.

Kriter açıklamalarından önce ise yenileşim konusundaki çok değerli uzmanlık birikimi aşağıdaki soruların yanıtları etra-fında anlatılmaktadır:

Yenileşim nedir?; Yeni fikirlerin ürün ve hizmetlerdeki teknik değişikliklerin yanında süreçler, sistemler, hatta top-lumsal ilişkileri değer yaratan biçimde dönüştürmesi çerçe-vede yenileşim olarak tanımlanıyor.

Yenileşimden kimler yararlanıyor?; Kuruluşun kendisi, müşterileri, çalışanları ve toplum yenileşim yolu ile yaratı-lan değerlerden farklı biçimlerde yararlanmaktadır,

Yenileşimin zorlukları nelerdir?: Kuruluşlar yenileşim alanında başarılı olmak için etkinlik alanının da zorladığı farklı yaklaşımlar uygulayabilmektedir. Kimi kuruluşlar he-

yecanlı çalışmalarını kaotik bir ortamda yürütürken, kimile-ri ayrıntılı yönetmeliklerle tanımlanmış katı süreçler izleye-rek yaratıcılığı tehlikeye atmaktadır. Önerilen uygulama ise iki uç yaklaşımın dengelenmesi ile yenileşim yatırımlarının kazanımlarını artırmaktır.

Nereden başlamalı?: Liderlerin yenileşimin kuruluş için anlamını, ne kadar risk alabileceklerini tanımlamaları daha sonra asgari kontrol, çalışanların özendirilmesi, risk yöne-timi gibi yönetim yaklaşımlarının yaşama geçirilmesi öne-riliyor.

Yenileşim Çerçevesi’nin bu kapsamı ile değişik biçimde yararlanılabilecek bir kaynak olduğunu düşünüyoruz;

lYenileşim ekiplerinin fikirlerin yaşama geçirirkenki kilo-metre taşlarında kendilerini değerlendirmeleri,

lYenileşim ekipleri ve yöneticilerinin sorumluluklarının tanımlanması,

lLider ve çalışanların yenileşim yetkinliklerinin geliştiril-mesi,

lTedarikçi yada işbirliği yapılan kuruluşların yenileşim ye-teneklerini değerlendirmek ve geliştirilmesi,

l Kuruluşun yenileşim kapasitesinin değerlendirilmesi ve stratejik plan için girdi sağlamak için.

KalDer YENİLEŞİM DESTEKLERİ

Yenileşim Çerçevesi’nin sağladığı yukarıdaki olanakların yanında KalDer yenileşim alanında eğitimler ve çalıştaylar düzenleyerek ülke ve kuruluşlarımızın başarılarına destek olmaya çalışmaktadır:

Yenileşimin 8 Dalgası: Kalıcı yenileşim kapasitesi oluştur-mak için oluşturulması ve geliştirilmesi gereken 8 temel alanın açıklanması; geleceği algılamak, liderlik, değerlendir-me, yenileşim stratejileri, ekip oluşturma, yeni fikir üretme, proje yönetimi ve deneyimlerden öğrenme.

LaSalle Matrisleri ile öneri geliştirme: Ekip halinde, ürün-ler, hizmetler, süreçler ve yepyeni fırsatlar için yeni fikirler yaratma süreci,

Muhteşem Yedili: Yedi yaratıcı sorun çözme, yeni fikirler üretme aracı.

Beklentimiz başta UKH üyeleri, tüm üyelerimizin ve ülke-mizin her kesimden kuruluşunun kurumsal mükemmellik yolunda yenileşim yetkinliklerini geliştirerek sorunlara çö-züm bulması, yeni gelişme fırsatları yakalaması ve dünya ölçeğinde başarılar yakalamaları. ç

[1]: EFQM Mükemmellik Modeli-2010 : KalDer Yayınları

[2] : EFQM Framework for Innovation :EFQM yayınları;2005

YENİLEŞİM

Page 15: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010

Page 16: Eylul 2010

16 Önce Kalite’146 Eylül 2010

KALİTE KONGRESİ

Önce Kalite’146 Eylül 2010

Robert B. Tucker, The Innovation Resources’un Başkanı ve aynı zamanda uluslararası düzeyde tanınmış bir yenileşim uzmanıdır. Los Angeles California Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak bulunmuştur. 1986’dan bu yana danışmanlık ve çeşitli kongrelerde konuşmalar yapmaktadır. Fortune 500 listesinde bulunan en az 200 firma için konuşmalar gerçekleştirmiştir.Zamanın 50 yenileşim lideriyle yaptığı görüşmelerden oluşan ‘‘Winning the Innovation Game’’ isimli ilk kitabını 1986’da yayınlamıştır. Bu kitaptan sonra; 13 dile çevrilen ve “en çok satanlar” listesine giren “Managing Future: 10 Driving Forces of Change for the New Century” kitabını çıkarmıştır. En çok tanınan kitabı olan “Driving Growth Through Innovation”da 23 öncü şirketin iyi uygulamalarını okuyucularla paylaşmış ve bu kitabın 2008 yılında güncellenmiş baskısı yayınlanmıştır.Tucker’ın yazıları, sık sık Journal of Business Strategy & Leadership ve Harvard Management Update dergilerinde yer almaktadır. PBS ve CBS’te televizyon programlarına katıldığı gibi, CNBC’nin ‘‘The Business Innovation’’ programında konuk olarak yer almıştır.

Çığır Açan Sonuçlar ve Sürdürülebilir Büyüme için Yenileşim24 yıldır süregelen bir araştırmaya dayanan bu dinamik sunum kapsamında küresel yenileşim gurusu ve bestseller yazarı Robert B. Tucker, bizi dünyanın en yenileşimci şirketlerinin bazılarının perde arkasına doğru bir tura çıkaracak. Onların güçlü büyüme, kar ve rekabet üstünlüğüne ilişkin yenileşim stratejilerini keşfedeceksiniz. Ayrıca herhangi bir kuruluşta kendi çalışmalarınızda kullanabileceğiniz alışılmadık yöntemler öğrenecek ve çığır açan sonuçlar elde edeceksiniz.

10 Kasım 2010 - ROBERT B. TUCKERThe Innovation Resources Başkanı

Inder Sidhu, Cisco’da Küresel Operasyonlar, Strateji ve Planlama’dan sorumlu Başkan Yar-dımcısı olarak görev yapmaktadır. Sidhu, Cisco İşletme Komitesi üyeliğinin yanı sıra, Çin, Hindistan, Brezilya, Meksika ve Orta Doğu ülkeleriyle ilgilenen gelişmekte olan Ülkeler Konseyi’nin de Eş Başkanı’dır.2010 yılında, New York Times, Wall Street Journal, USA Today ve Amazon.com’un en çok satanlar listesine giren Doing Both: How Cisco Captures Today’s Profit & Drives Tomorrow’s Growth kitabını çıkarmıştır. Bu kitapta, Sidhu; iş dünyasındaki yaygın ikileşimleri (dikotomi) tanımlamış, başarılı şirketlerin bir şeyi kazanmak için diğer şeylerden vazgeçme durumundan nasıl sakındıklarını incelemiş ve bunun yerine ikisini de gerçekleştirerek (doing both) nasıl büyük değerler kazandıklarını anlatmıştır. Bu çerçeveyi kullanarak Cisco’nun istikrarlı yüksek performansına ve yenileşim başarıla-rına eşsiz bir bakışla yaklaşmıştır.2006’dan 2009’a kadar Sidhu, Cisco’nun toplam gelirinin yarısını temsil eden Enterprise Business Council’in Eş Başkanlığını yapmıştır. 1995 yılında Cisco bünyesinde çalışmaya başlayana kadar Inder Sidhu, satış, hizmet, iş geliştirme, ileri mühendislik hizmetleri gibi sektörlerde başkan yardımcısı, genel müdür seviyesinde lider pozisyonlarda bulunmuştur.Cisco’dan önce Sidhu, uluslararası bir danışmanlık şirketi olan McKinsey & Company’de, Intel ve Novell’de çalışmıştır.Sidhu öğretim üyesi olarak Harvard Business School, Standford Üniversitesi ve California Üniversite’sinde dersler vermektedir.Inder Sidhu, lisans öğrenimini Delhi’deki Hindistan Teknoloji Enstitüsü’nde elektrik mü-hendisliği üzerine almış, Massachusetts Üniversitesi’nde elektrik ve bilgisayar mühen-disliği konusunda ve Pensilvanya Üniversitesi Wharton School of Business’ta işletme yö-netimi konusunda yüksek lisans yapmıştır. Ayrıca Harvard Business School İleri Yönetim Teknikleri Programı’nı başarıyla bitirmiştir.

9 Kasım 2010 - INDER SIDHU CISCO SYSTEMSKüresel Operasyonlar Strateji ve Planlama Başkan Yardımcısı

19. Kalite Kongresi Özel Konuşmacıları

Page 17: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 17Önce Kalite’146 Eylül 2010

10 Kasım 2010 - JEFF DE CAGNA

Jeff De Cagna, Principled Innovation LLC’in baş stratejisti ve kurucusu ve kuruluşlar için önemli bir yenileşim lideridir. 10 yılı aşkın bir süre yönetici olarak çalışan De Cagna 2002’de Principled Innovation LLC’yi kurarak diğer firmaların, gelecek hakkında daha verimli düşünebilme kapasitelerini ortaya çıkarmalarına yardım etmektedir. Kuzey Amerika’da olduğu kadar Dünya’nın başka birçok yerinde kuruluşlara danışmanlık yapmaktadır. Ayrıca bir yazar ve konuşmacıdır.Jeff De Cagna, “The Center for Association Leadership” yönetim kurulu üyeliği görevini sürdürmektedir. ASAE ve Merkezin Araştırma ve Finans Komitesi üyesidir. Ayrıca Association Forum of Chicagoland, American Mensa, Board Source, Special Librarires Association ve World Future Society’nin üyesidir.We Have Always Done It That Way: 101 Things About Associations We Must Change kitabını yazan “5 Bağımsız Düşünür”den biridir. Jeff De Cagna, John Hopkings Üniversitesi’nden mezun olmuş, Harvard Üniversitesi’nde yüksek lisans derecesini almış, MIT Sloan School of Management’tan yenileşim ve strateji (yöneticilik) sertifikası almıştır.

Küresel Yenileşim RuhuUzun bir süre büyüme çizgisi izleyebilen bir şirket kurmak, liderler için hiç bu kadar zor olmamıştı. Bugün çok daha karmaşık bir iş ortamında yaşıyoruz ve sürekli artan değişim oranı her yerde derin bir toplumsal dönüşüm yaratmakta. Fakat dünyanın ileri gelen şirketleri, küresel yenileşim ruhunu sahiplenerek geleceğe hazırlanıyorlar. Belirsizlik ve büyüme fırsatıyla aynı anda karşı karşıya gelinen zorlu ekonomik koşullarda bile, yenileşimle paydaşlara yeni ve köklü değerler yaratmak gelişim için vazgeçilmez bir unsurdur. Hizmet ettiğiniz insanlar için göze çarpan bir marka oluşturmak için şirketinize küresel yenileşim ruhunu nasıl getirebileceğinizi öğrenin.

Principled Innovation LLC’in Baş Stratejist ve Kurucusu

Page 18: Eylul 2010

18 Önce Kalite’146 Eylül 2010

KALİTE KONGRESİ

Önce Kalite’146 Eylül 2010

AÇIK YENİLEŞİM VE ORTAK YARATIM

Açık yenileşimin yarattığı fırsatlarZorluklar nedir nasıl aşılabilir?Uygulamadan öğrendiklerimiz

SEKTÖREL YENİLEŞİM: İNŞAAT

Ne Yaptık?Nasıl Yaptık?Nerede Zorlandık?Neler Öğrendik?

YENİLEŞİM İÇİN DESTEK YAPILARI ve KURUMLAR

REKABET GÜCÜ VE YENİLEŞİM POLİTİKALARI

Ulusal rekabet gücü ve kamu politikalarıHükümetlerin yenileşim politikalarının etkinliğiDeğişim dinamikleri, uzgörü çalışmaları, eğilimlerin izlenmesiYenileşim için kamu-özel kesim işbirliği

Yenileşimci kümeler, teknoloji parklarıBölgesel Kalkınma AjanslarıKuluçka merkezleri temel başarı gerekleri, melek sermayeBaşarı hikayeleri, zorluklar ve çözümleri

YENİLEŞİM İÇİN TASARIM KAPASİTESİ

Krizden çıkışta tasarımYenileşim döngüsünde tasarımın yeriKOBİ’ler için tasarım desteği, etkileşim tasarımıYerel kültürel birikimden tasarımda yararlanma

Ne Yaptık?Nasıl Yaptık?Nerede Zorlandık?Neler Öğrendik?

SEKTÖREL YENİLEŞİM: HİZMET/FİNANS

AB 2020 stratejisi ve CIP ProgramıYenileşim açısından temel teknolojilere bakışKOBİ’ler için olanaklar

ARGE VE YENİLEŞİM

STRATEJİDEN PAZARA: ÜRÜN/HİZMET GELİŞTİRME

Yeni ürünler için “ufuk taraması”Eğilimler ve müşteri beklentilerinin ürün/hizmete yansıtılmasıKilit tedarikçilerle ilişkilerDeğer zinciri, değer yönetimiOnay süreçleriAlet kutusu (TRIZ, Kalite evi, DMIAC…)

YENİLEŞİM YÖNETİMİ, BİLİŞİM VE İNTERNETİN ROLÜ

Yenileşim için olumlu sosyolojik ve kurumsal kültürün bileşenleri, kurumsal yenileşim kültürümüzü anla-mak, kültürel ortamı etkileme ve iyileştirmenin yolu, yordamıYenileşim için uzgörü ve vizyon, yenileşimci liderlerin yetkinlikleri, yenileşim için değişim yönetimiÇalışanların yenileşim stratejisini sahiplenmesi, bi-reylerin özendirilmesi, gelişimi ve desteklenmesi, yenileşime dost çalışma ortamı

İnternette yaratıcılığın/yenileşimin paylaşımcı/kollektif yapılanması“Semantik Web” Anlayan Makinelerİnternette suni zeka uygulamaları: düşünene ve fikir geliştiren makinelerİnternette sosyal iletişimİnternetin düşünme sistemlerimize etkileriİnternette gözetim, denetim ve yasaklama uygulamaları

YENİLEŞİM İKLİMİ: KÜLTÜR, LİDERLİK VE İK YÖNETİMİDIŞ DEĞERLENDİRME

KalDer,EFQM Mükemmellik Modeli ve RA-DAR değerlendirme ölçütlerine uygun özdeğerlendirmenizi yapıyorKapsamlı bir şekilde raporluyorGelişim yol haritalarınızın oluşturulmasına destek veriyorDış Değerlendirme hizmeti almış kuruluşların deneyimleri ve kazanımları

SEKTÖREL YENİLEŞİM: OTOMOTİV

Ne Yaptık?Nasıl Yaptık?Nerede Zorlandık?Neler Öğrendik?

ULUSAL KALİTE HAREKETİ

İyi uygulamalar paylaşım platformu Kurumsal dönüşümün yol haritasıMükemmellik Modeli ile özdeğerlendirmeRekabet ve başarı

SEKTÖREL YENİLEŞİM: SAĞLIK

Ne Yaptık?Nasıl Yaptık?Nerede Zorlandık?Neler Öğrendik?

TÜRKİYE VATANDAŞ MEMNUNİYETİ ENDEKSİ

Amerika Vatandaş Memnuniyeti Endeksi (ACSI)Uluslararası/ülkelerarası kıyaslamalarTürkiye’de vatandaş memnuniyeti ölçümünün gerekliliği

*KalDer, program üzerinde değişiklik yapma hakkını saklı tutar.

9 Kasım 2010

Ölçülebilir müşteri memnuniyetiMüşteri memnuniyetinde süreklilikİyi uygulamalar ve başarı hikayeleri

TÜRKİYE MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ENDEKSİ

19. Kalite Kongresi Programı

Page 19: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 19Önce Kalite’146 Eylül 2010

SEKTÖREL YENİLEŞİM: LOJİSTİK

SEKTÖREL YENİLEŞİM: PERAKENDE

Ne Yaptık?Nasıl Yaptık?Nerede Zorlandık?Neler Öğrendik?

Ne Yaptık?Nasıl Yaptık?Nerede Zorlandık?Neler Öğrendik?

YENİLEŞİM ÖLÇÜTLERİ VE DEĞERLENDİRME YÖNTEMLERİ

SEKTÖREL YENİLEŞİM: TURİZM

SEKTÖREL YENİLEŞİM: TEKSTİL

Sorun çözme kapasitesinin (SÇK) önemiSÇK öğeleriİş dünyası,medya, bilim ve kültür, kamu kesimlerinde SÇK ve SÇK ile kazanılabilecekler

Eğitim sisteminin yenileşimi destekler biçimde gözden geçirilmesiYaşam boyu öğrenme programları ve yenileşimYenileşim için üniversite tasarımıEğitimde yenileşim örnekleri, eğitim reformuTeknoloji destekli öğrenme

EFQM Yenileşim Çerçevesi, girdiler ve sonuçlarTürkiye İmalat Sanayiinde Yenileşim AraştırmasıŞirketlerde yenileşimin etkinliği: Kritik başarı faktörleri, kilit performans göstergeleri, süreç ölçütleri vb.

KURUMLARDA SORUN ÇÖZME KAPASİTESİ YARATMAK VE GELİŞTİRMEK

YENİLEŞİM VE ÖĞRENME

SEKTÖREL YENİLEŞİM: YEREL YÖNETİMLER

SEKTÖREL YENİLEŞİM: GIDA

Ne Yaptık?Nasıl Yaptık?Nerede Zorlandık?Neler Öğrendik?

Güncellenen EFQM 2010 modelinin getirdikleri  ve yeni yaklaşımlarModelin EFQM, KalDer, Değerlendirici ve Değerlendirilen Kuruluşlar açısından ele  alınmasıPaydaşların  EFQM 2010 modelinden  beklentileriMevcut durum,uygulama süreci ve gelecek planları

Küresel Yenileşim Ruhu

Belirsizlik ve büyüme fırsatıyla aynı anda karşı karşıya gelinen zorlu ekonomik koşullarda bile, yenileşimle paydaşlara yeni ve köklü değerler yaratmak gelişim için vazgeçilmez bir unsurdur.Hizmet ettiğiniz insanlar için göze çarpan bir marka oluşturmak için şirketinize küre-sel yenileşim ruhunu nasıl getirebileceğinizi öğrenin.

ULUSAL KALİTE ÖDÜLÜ ÖZEL OTURUM

*KalDer, program üzerinde değişiklik yapma hakkını saklı tutar.

10 Kasım 2010

Ne Yaptık?Nasıl Yaptık?Nerede Zorlandık?Neler Öğrendik?

Ne Yaptık?Nasıl Yaptık?Nerede Zorlandık?Neler Öğrendik?

Ne Yaptık?Nasıl Yaptık?Nerede Zorlandık?Neler Öğrendik?

Page 20: Eylul 2010

20 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

YENİLEŞİM

Avrupa Yenileşim Raporu

AB Komisyonu tarafından açıklanan “Avrupa Yenileşim

Puan Tablosu 2009” raporuna göre, Türkiye inovasyonda Avrupa’nın en alt sıralarında yer alıyor, bu alanda öncü durumundaki ülkelere yetişme hızında ise umut veriyor.

da iş uygulamalarında, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni bir organizasyonel yöntemin ortaya konulması” şeklinde tanımlanan yenileşimde içinde bulundukları durum incelenip sıralama yapıldı.

Türkiye üst sıradakilerin peşinde

Raporun “İnovasyon Performansının Karşılaştırmalı Analizi” bölümünde ülkeler şöyle anlatıldı:

l İnovasyon performansları AB 27 ülkeleri ile diğer tümünden oldukça yukarıda bulunan Danimarka, Finlandiya, Almanya, İsveç, İsviçre ve İngiltere bu alanda lider.

lİnovasyon lideri ülkeleri izleyen Avusturya, Belçika, Kıbrıs Rum Kesimi, Estonya, Fransa, İzlanda, İrlanda, Lüksemburg, Hollanda ve Slovenya’nın performansları liderlerin altında ama AB 27 ortalamasının üzerinde ya da ona yakın.

lÇek Cumhuriyeti, Yunanistan, Macaristan, İtalya, Litvanya, Malta, Norveç, Polonya, Portekiz,

Slovakya ve İspanya ortalama seviyedeki inovasyoncular, performansları AB’nin altında.

lBulgaristan, Hırvatistan, Latvia, Romanya, Sırbistan ve Türkiye inovasyonda yukarıdaki ülkeleri yakalama (catching-up) grubundaki ülkeler. İnovasyon performansları AB 27 ortalamasının bir hayli altında olsa da bu performanslar AB 27 ülkelerinin ortalaması karşısında zaman içinde artmaktadır.”

Hırvatistan, Letonya, Romanya, Sırbistan, Türkiye

Raporda Türkiye ve benzer ülkelerin “insan kaynaklarında inovasyon” alanında AB ortalamasının altında bulundukları, ekonomik büyümelerinin ise ortalamanın üstünde oldukları kaydedildi. Raporda Türkiye’nin durumu hakkında şöyle denildi: “Avrupa’nın inovasyon liderlerini ‘yakalamak’ için çalışan’ grupta bulunan Türkiye’de inovasyon performansı, AB ülkeleri ortalamasının oldukça altında, iyileşme hızı ise AB 27 ülkelerinden üç kat daha fazla.

A vrupa Birliği Komisyonu tarafından, Ortak Araştırma Merkezi ve Sussex, Londra,

Urbino, Leiden üniversitelerinin katkısıyla Maastricht Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi’ne hazırlatılan Avrupa Yenileşim (İnovasyon) Puan Tablosu 2009 raporu açıklandı. Raporda AB üyesi ülkelerle Hırvatistan, Sırbistan, Türkiye, İzlanda, Norveç ve İsviçre’nin “Yeni veya önemli ölçüde değiştirilmiş ürün (mal ya da hizmet) veya sürecin; yeni bir pazarlama yönteminin; ya

Page 21: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 21Önce Kalite’146 Eylül 2010

Türkiye'de Yenileşim

0.00 0.10 0.20 0.30 0.40 0.50 0.60 0.70

Finansman ve Destek

SONUÇLAR

Firma Yatırımları

Ekonomik Etkiler

ÇIKTILAR

-4%- 2% 0% 2% 4% 6% 8% 10%1 2%14%

0.000

0.100

0.200

0.300

0.400

0.500

0.600

0.700

CHSEFIDEUKDKATLUBEIEFRNLEEISCYEUSICZPTNOESGRITMTSKHUPLLTROHRLVBGTRRS

Ülkenin ortalama performansıyla kıyaslandığında göreceli güçlü yönleri ‘Finans ve Destek’, ‘İnovasyoncular’ ve ‘Ekonomik etkiler’, göreceli zayıflıkları ise ‘İnsan kaynakları’, ‘Firma yatırımları’ ve ‘Üretilen iş’ alanları olarak belirlendi.

Geçen beş yılda ‘İnsan kaynakları’, ‘Finans ve destek’, ‘Firma yatırımları’ ve ‘Üretilen işler’ alanları; özellikle bilim ve mühendislik ile sosyal ve insani bilimler alanlarındaki mezunlarda (yüzde 17.2), Hayat boyu öğrenimde (yüzde 13.1), Özel kredilerde (yüzde 17.3), İş âlemi Ar-Ge harcamalarında (yüzde 28.5) ve Avrupa Patent Ofisi patentlerinde (yüzde 15) güçlü büyümenin sonucu olarak inovasyon performansında iyileşmenin ana sürükleyicileri olmuştur. Diğer inovasyon alanlarında performans küçük adımlarla artmıştır.”

AB inovasyon raporunda ölçülen alanlar şu anlama geliyor:

İnsan Kaynakları: Yüksek vasıflı ve eğitimli kişilerin iş alanında bulunabilirliği.

Finans ve Destek: Hükümetlerin inovasyon etkinlikleri için desteklerini ve inovasyon projeleri için finasman bulunabilmesi durumu.

Firma Yatırımları: İnovasyon üretmek için firmaların yaptığı değişik yatırımların sahası.

Bağlantı ve Girişimcilik: Girişim ve işbirliğinde, inovasyon firmaları arasında ve kamu sektörü ile yapılan girişim ve işbirliği çabaları.

Üretilen İşler: İnovasyon sürecinde üretilen fikri mülkiyet haklarının düzeyi.

Yenileşim: Piyasaya inovasyonların sunan firmaların sayısı.

Ekonomik Etkiler: İnovasyonun istihdam, ihracat ve inovasyon etkinliklerine bağlı satışlarda elde ettiği başarı.

Genel Durum

Rapora göre, son istatistikler AB’nin inovasyonda ABD’yi, inovasyon performansında ise diğer ülkeleri yakalamakta güçlükle karşı karşıya bulunduğunu gösteriyor. Rapor Avrupa’da daha fazla inovasyona gereksinim duyulduğunu belirtirken, “2008’den bu yana birçok AB 27 devleti inovasyon performanslarını düzenli bir şekilde iyileştirdi. Ancak ekonomik kriz bu süreci engelledi. İnovasyonda ABD’nin gerisinde bulunan Avrupa ülkeleri, Brezilya, Rusya, Hindistan ve hızlı iyileştirmelere karşın Çin gibi ülkelerin açık farkla önünde bulunuyor.ç

Avrupa Yenileşim Tablosu

Page 22: Eylul 2010

22 Önce Kalite’146 Eylül 2010

YENİLEŞİM

Türk Eğitim Derneği (TED) koordinatörlüğünde, Türkiye’nin birçok bölgesinden yaklaşık 30 okulun katılımı ile Technopolis Türkiye ve Uluslararası Eğitim ve Kaynak Ağı (International Education and Resource Network) danışmanlığında yürütülen Genç İnovatif Girişimcilik Projesi’nin nasıl hayata bulduğunu aktarıyoruz.

P rojenin temelinde; Türk gençliğinin yaratıcılığının desteklenmesi, yeniliğin öneminin vurgulanması,

sürdürülebilir bir ekonominin oluşması için yenilikçi tabanlı girişimcilikle ilgilenen gençler yetiştirmek yer almaktadır.

Projenin ana hedefi ise, gençlerin inovasyon kültürüne sahip, güçlü bir ekonominin dinamosu olan inovasyona dayalı girişimciliğe yatkın bireyler olarak yetişmelerini sağlayarak ülkemizin gelişmesi ve kalkınmasında anahtar rol oynayacak inovasyon konusunda toplumda farkındalık yaratmak ve inovasyon kültürünü oluşturabilmektir.

Proje sonunda elde edilmesi beklenen çıktılar

l Lise öğrencilerinin ve eğitimcilerin inovasyonun ve inovasyona dayalı

girişimciliğin önemi ve iş planı oluşturma konusunda bilgi sahibi olmaları,

lBu bilgiyi yaymak üzere gerekli donanımı kazanmaları,

lŞirketlerin ve üniversite öğrencilerinin katılımı ile sinerji yaratılması,

lEbeveynlerin de işbirliğinin sağlanması ile başarı oranının yükseltilmesi,

lÖğrencilerin diğer derslere olan ilgilerinin arttırılması (matematik, fen dersleri, yabancı diller, vs. gibi),

lÖğrencilerin geleceğe yönelik kariyer planlarını geliştirmeleri,

l İnovasyon ve inovasyona dayalı girişimcilik konularında Türkiye’deki okullar arasında ve Türkiye’deki okullarla ABD okulları arasında yeni işbirliklerinin oluşturulması,

lTürkiye’de ilk defa lise öğrencilerine yönelik inovatif girişimcilik konulu eğitim içeriğinin hazırlanacak olmasıyla milli eğitim sistemine önemli bir katkı sağlanması,

lToplum genelinde konuyla ilgili farkındalık yaratılması

Bu amaç çerçevesinde izlenecek ana adımlar ve eğitimin kapsamı ise şu şekildedir:

1. Eğitim ve öğretim dönemi boyunca, öğrencilerin inovasyon ve inovasyona dayalı girişimciliğin öğretmenlerinin desteğiyle gerçek

hayattan örneklerle öğrenmeleri,

lUzmanların ve farklı sektörlerde

faaliyet gösteren başarılı

girişimcilerin okulları ziyaret

ederek bilgilerini ve “inovasyona

dayalı girişimcilik” deneyimlerini

öğrencilerle paylaşmaları,

lÖğrencilerin, inovatif firmaları

ziyaret ederek girişimcileri

işyerlerinde görmeyi tecrübe

etmeleri,

2. Eğitim ve öğretim döneminde,

ekipler halinde,

lDönemde kazanılan bilgi altyapısı

ile inovasyon fikirleri geliştirip iş

planı oluşturmaları,

lÖğrencilerin iş planlarını genel

katılıma açık final etkinliğinde

sunmaları,

lFinal etkinliğine, ABD’den katılımcı

öğrenci ve uzmanların davet

edilmesi,

lProjeyi tanıtıcı web sitesinin

yeniden yapılandırılması,

lProjenin etkin bir şekilde

tanıtılması ve toplumda konuyla

ilgili farkındalık yaratılması

amacıyla bir iletişim stratejisinin

yürütülmesi.ç

Proje hakkında detaylı bilgi için:

http://www.gencgirisim.biz

Genç İnovatif Girişimçilik Projesi

Page 23: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010

Page 24: Eylul 2010

24 Önce Kalite’146 Eylül 2010

YENİLEŞİM

Önce Kalite’146 Eylül 2010

1950 Alfred Kärcher Avrupa’nın gelecek vaat eden basınçlı buhar temizleyicisi DS 350’yi (ilk basınçlı sıcak su temizle yicisi) geliştirmeyi başardı.

1950 Stihl firması dünyanın ilk tek kişilik benzinli testeresini pazara sürdü. Her ne kadar 16 kiloluk ağırlığıyla taşıması pek kolay değildiyse de Stihl BL, Şuab Bölgesi’nin bu firmasına günümüzdeki dünya pazarı liderliğinin temellerini sağladı.

1952 Avusturya kökenli mühendis Béla Barényi Daimler-Benz firması için yolcu hücresi prensibini geliştirdi. Arabanın ön ve arka kısımları esnek olduğu takdirde çarpışma anında sürücünün üzerine binen kuvvetin azaldığını keşfetti. Yolcu hüc resi 1952’de patent aldı ve Barényi pasif güvenliğin öncülerinden biri haline geldi.

60 YILIALMANYA’NIN

Binek otomobillerindeki yolcu hücresinden Airbus 380’e, sinek kovuculardan bilgisayarlı tomografiye: Alman buluşları onlarca yıldır gelişimin önünü açıyor. Üstelik bunu pek çok farklı şekilde gerçekleştiriyor.

1955 Dünyanın ilk bilgisayarı 1941 yılında Berlinli mucit Konrad Zuse tarafından geliştirilmişti. Zuse, efsanevi Z3’ün 14 yıl ardından seri üretim için uygun bir model olan Z11’i tanıtacak noktaya ulaşmıştı.

1955 İlaç firması Merck, Gerobion ile ilk geriatrik karışımı piyasaya sürdü. Böylece Merck günümüzün en önemli tıbbi alanlarından biri sayılan geriatri için erkenden harekete geçmiş oldu.

1958 Wankel motorlarının ilki olan DKM54 (döner pistonlu motor) üretildi. Yapboz ustası Felix Wankel’in buluşu sarsıntısız sürüş sağlayarak günümüze kadar Mazda RX-8 gibi spor araba larda yüksek hız yapmayı olanaklı kıldı.

1958 Bayer’e bağlı Drugofa firması sivrisinek ve kenelere karşı koruma sağlayan AUTAN’ı piyasaya sürdü. Başlangıçta losyon olarak hazırlanan

ürün zaman içerisinde sprey ve kalem formatında da üretildi. Dünya Sağlık Örgütü günümüzde dahi AUTAN’ın hammaddesini öneriyor. Dünyaca tanınan bu madde bugün bir Amerikan şirketi SC Johnson tarafından pazarlanıyor.

1958 Artur Fischer tarafından bulunan kancalı dübel prensibi basit olduğu kadar da dahiyane: Bir dübelin içine bir vidayı sabitlerken küçük tırnaklar da yanlara doğru alçılıyor ve duvara sıkı sıkıya oturuyor. Böylelikle dübelin vidayla birlikte dönmesi engellenmiş oluyor.

Béla Barényi Daimler-Benz

firması için yolcu hücresi prensibini

geliştirdi.

Page 25: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 25Önce Kalite’146 Eylül 2010

1960 Karl Storz’un “soğuk ışık kaynağı” buluşu endoskopi sırasında cam lifi üzerinden gönderilen ışık sayesinde insan bedeninin net görüntüsünü alma olanağı yarattı. Soğuk ışık tekni ğinin geliştirilmiş olması bugün uygulanan “minimal invaziv cerrahi”nin de önünü açtı.

1962 Walter Bruch tarafından geliştirilen PAL tekniği, Federal Almanya’da renkli televizyona geçişi mümkün kıldı. PAL sistemi renkleri mükemmel derecede aslına uygun yansıtan bir uygulama olarak Avrupa’da ve Asya, Afrika ve Güney Amerika’nın neredeyse bütün ülkelerinde kabul gördü.

1963 Şeker hastalığının tedavisinde önemli bir gelişmeyi sağlayan Aachenlı kimyager Helmut Zahn, insülinin ilk sentetik üretimini gerçekleştirdi.

1965 Doğu Alman matbaa makineleri üreticisi Planeta, çok

elemanlı yapım tekniğine dayalı ilk tabaka ofset baskı makinesini yapan şirket. Variant 4’ün yapımında uygulanan model, yeni tabaka ofset baskı makinelerinde standartlaştı. Planeta bugün Koenig & Bauer şirketler grubuna, dünyanın en büyük matbaa makineleri üreticilerinden biri olan firmaya bağlandı.

1967 Wilhelm Prölss 20 knot hızındaki büyük yük gemilerinin dahi 50 dereceye kadar rüzgara karşı yelken açabileceklerine inanıyordu. 1967 yılında Hamburg Üniversitesi’nde Dyna-Rigg-

kavramını ilk kez tanıttıysa da başarısızlığa uğradı. Fakat bundan kırk yıl sonra tasarımcılar “Maltese Falcon” yatını onun ekolojik Dyna-Rigg-Kavramına dayandırdılar.

1967 Daha az atık, daha az tüketim: Bosch D-Jetronic ile modern benzinli motorların temelini attı. Dünya çapındaki ilk elektronik benzin püskürtme sistemi, seri üretilen kişisel otomobiller grubunda ilk olarak bir Volkswagen’da kullanıldı.

1969 İşadamı Eugen Lägler buluşlarıyla zemin taşlama yönteminde devrim yaptı. 1969’un ünlü HUMMEL’i bugün de dünyada en çok satılan parke spiral makinesi.

1969 Jürgen Dethloff ve Helmut Göttrup’un patentini aldığı “ayırt edici şalter” bir dünya kariyerini başlattı. Çip kartı olarak uygulanan bu buluş olmadan bugünkü dünyayı düşünmek mümkün değil.

1973 Aachen Üniversitesi’nin araştırmacıları zamanın ilerisindeydiler. Bugün otomotiv sektörünün hakim akımı haline gelen hibrid motorların uygulamada ortaya çıkmasından çok önce benzin ve elektriği bir arada kullanan ilk motoru geliştirmişlerdi.

1974 Telefaksın arkasındaki firma olan Infotec, Almanya’da ileri teknolojiler alanında başarılı. Infotec Avrupa çapında ilk faks aletini piyasaya sürdü.

1976 Makine fabrikası “Böhler und Weber” (bugünkü adıyla Böwe Systec) erken dönemlerde sektöre yeni standartlar getirdi. Büro makineleri sektöründe faaliyet gösteren şirket 1976 yılında saatte 12.500 adetle dünyanın en hızlı zarflama sistemini tanıttı.

1976 Bauer firması BG 7 ile ilk

Dünyanın ilk bilgisayarı 1941

yılında Berlinli mucit Konrad

Zuse tarafından geliştirilmişti.

Page 26: Eylul 2010

26 Önce Kalite’146 Eylül 2010

YENİLEŞİM

Önce Kalite’146 Eylül 2010

büyük ölçekli matkap aygıtını geliştirdi. Derin delme işlemlerinde (örneğin açık denizlerde rüzgar enerjisi santrali için temel açılması gerektiğinde) büyük matkaplar merkezi eleman. Bauer Maschinen bugün derin delme aygıtları üretiminde dünya lideri.

1976 Max Planck Enstitüsü’nde çalışan araştırmacı Erwin Neher ve Bert Sakmann “patch clamp” yöntemiyle, hücre iletişiminde çok sayıda bilmeceyi çözdüler. Bu gelişmeden yarar sağlayan alanlardan biri nörobiyoloji.

1976 Darmstadt kentinde bulunan Merck firması daha 1904 yılında akışkan kristali piyasaya sürmüştü. 1976 yılında bu maddenin kimyasal ve optik özellikleri sayesinde yüksek görüntü kalitesi veren LCD ekran ları geliştirmek mümkün oldu.

1979 Alman firmaları Hamburg’ta dünyada yolcu taşımacılığına dönük ilk manyetik raylı treni tanıttılar; trenin rayla temas etmeden hareket ettiği bu sistem günümüz hızlı trenlerinin öncüsüydü.

1978 Christiane Nüsslein-Volhard ABD’li Eric Wieschaus’la birlikte, meyve sineği drosophila üzerinden “gradyant kuramı”nı geliştirmeye başladı. Araştırmacıların vardığı sonuçlar insan genetiği için de önemli nitelikteydi.

1980 Dornier firması ilk olarak çığır açıcı bir buluş olan böbrek taşı kırma aygıtını geliştirildi. Buluşun özelliği: Bugün daha da geliştirilmiş olan bu sistem sayesinde böbreğin içindeki taş, dalga etkisiyle parçalanıyor. Böylece hastaların cerrahın neşterinden kurtulması mümkün oluyor.

1981 Daha 1971 yılında Mercedes-Benz gelecek vaat eden bir hava

yastığı testi gerçekleştirmişti. Ama ürünün piyasaya sürülmesi kolay olmadı. 1981’de artık o notaya gelinmişti: Mercedes-Benz S sınıfına, özel donanım olarak hava yastığı kondu. Bugün bu güvenlik sistemi teknik standartlar arasında yer alıyor.

1984 Sunta tabakalar hesaplı ve çevre dostu mobilya üretimine olanak tanıdı, çünkü hızarlardan çıkan talaş kullanılarak üretilebi-liyordu. Siempelkamp’ın ContiRoll baskı makineleri sayesinde özellikle sağlam suntalar üretilebildiğinden firma bugün dünya çapında bir marka haline geldi.

1985 Manyetik rezonans tomografisi sayesinde omurların, beynin, kalbin ve başka organların ayrıntılı görüntüsünü elde etmek mümkün hale geldi. Bunun uygulanabilmesi Jens Frahm’ın 1985’te geliştirdiği Flash görüntüleme yöntemiyle mümkün oldu.

1987 Siemens, Permasyn motoruyla denizaltıların hareket sisteminde atılım yaptı. Bu motor kendinden öncekilerden belirgin biçimde daha sessiz, daha küçük ve daha hafif.

1987 Müzik dosyaları, ses kalitesinde düşme olmadan sorunsuzca nasıl sıkıştırılabilir? Ses dosyası sıkıştırma sistemi MP3’le. Bu yenilikçi çözümü ilk olarak Karlheinz Brandenburg’un başında olduğu Erlangen Fraunhofer Enstitüsü’nün uzmanları tanıttı.

1988 Birbirinden bağımsız ve hemen hemen eş zamanlı olarak Fransız Albert Fert ve Alman Peter Grünberg, dev manyetik direnç efektini buldu: Gigabyte boyutlarında hard disk yapılmasına olanak veren büyük buluştu bu.

1993 Bilim dünyası hidro floro kloro

karbonun (HCFC) ozon tabakası için ne kadar tehlikeli olduğunu anladıktan sonra, hummalı şekilde çözümler arandı. Saksonyalı firma Firma Foron ve Greenpeace hızlı bir sonuç aldı: HCFC kullanmayan ilk buzdolabı olan çevre dostu “Greenfreeze”i tanıttılar.

1994 Daimler, NECAR 1’le yakıt hücreli ilk otomobili tanıttı. O zamandan beri Stuttgartlı firma bu ekolojik tekniğe bir milyar Avro’dan fazla para yatırdı ve yakıt hücreli otomobilde dünyadaki en büyük filo olarak 100 test aracına sahip.

1995 Optimal güvenliği temsil eden üç harf: Bosch çığır açıcı bir buluş olan elektronik stabilite programını, kısaca ESP’yi geliştirdi. Bir otomobil kontrolden çıktığında sistem tek tek uygulanan frenlerle aracı tekrar hızla kontrol altına alıyor. ESP bugün tüm dünyada benimsenmiş durumda.

1995 Büyük traktör üretiminde bugün Avrupa’nın en başarılı firması olan Fendt’in Vario 900 serisinin ilk örneği “Modell 926”ydı. 260 beygirlik Vario 926’un harika tarafı, kendi dönemi için benzeri olmayan basamaksız vites sistemiydi. Onun ardılı Vario 936 dünyanın en hızlı ve en verimli traktörü olma başarısını yakaladı.

Page 27: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 27Önce Kalite’146 Eylül 2010

1996 Endüstri robotlarının PC tabanlı kumandasını geçekleştiren Augsburglu firma Kuka Robot Group, robotların çalışmasında yazılım, kumanda ve mekaniğin hassas birlikteliğini geliştirme yönünde çok önemli bir adım attı.

1997 Otto Bock Healthcare'nin geliştirdiği C-Leg ile ilk kez tamamen mikro işlemci üzerinden yönlendirilen diz eklemini tanıttı. Özel başarılı bir tasarımla üretilen protez doğal yürüyüşe yakınlığıyla göz dolduran bir ürün.

1998 Daha sonra Nobel Ödülü alacak olan Theodor Hänsch tarafından bulunan “frekans tarağı tekniği”, yüksek kaliteli ölçüme olanak tanıyan bir yöntem. Yöntemin sansasyonel yararları, atom analizinden evrenin araştırmasına kadar uzanıyor.

1999 Stefan Hell, STED mikroskopunu ilk olarak deneysel olarak gerçekleştirdi ve tıpta yeni umutların doğmasına yol açtı. 2008 yılında bu mikroskopla hücre yaşamını nano çözünürlükte filme alma başarısını gösterdi.

2002 ThyssenKrupp’un, TWIN asansörlerinde her asansör boşluğunda üst üste gelen iki kabin birbirinden bağımsız olarak farklı katlara inip çıkabiliyor. Böylece kısa sürede yüzde 40 daha fazla insan istedikleri yere ulaşabiliyor.

2003 SARS kısaltmasıyla tanınan kuş gribi dünyada ölümlere ve büyük korkuya yol açtı. Hastalıkla mücadele önemli bir gelişmeyi Hamburg’taki Bernhard Nocht Enstitüsü’nün

araştırmacıları, SARS’a yol açan virüsü belirleyerek gerçekleştirdi.

2004 Siemens, SOMATOM Sensation 64 ile dünyanın en hızlı bilgisayar tomografisini tanıttı. Ama sadece hızda değil görüntü kalitesinde ve ayrıntı kesinliğinde de SOMATOM Sensation 64 kendi alanında yeni standartlar getirdi.

2005 Göklerin devi 27 Nisan 2005’te ilk uçuş denemesini başarıyla gerçekleştirdi. Airbus A380 dünyanın en büyük yolcu jeti – aynı zamanda da Avrupa’nın ortak bir projesi ve Alman teknolojisinden geniş ölçüde yararlanıyor.

2007 Liebherr’den yolların cüsseli aracı LTM 11200-9.1. Saatte 75 km hız yapabilen ve 202 ton kaldırabilen yüksek performanslı teleskobik vinç dünyadaki en hızlı vinç olarak piyasaya çıktı. Teleskobik yöntemle açılan kolları 100 metrelik bir rekor uzunluğa ulaşıyor. Ayrıca vinç kolu otomatik olarak istenen uzunluğa getirilebiliyor.

2009 Avrupa uzay teleskopları Herschel ve Planck 14 Mayıs 2009’da uzaya fırlatıldı. Güvertede yerini alan Alman tekniğiyle o günden beri evrenin mükemmel görüntüleri dünyaya ulaşıyor.

2010 Volkswagen 2009’da yarattığı model dizisi BlueMotion Technologies’le New York International Auto Show’da World Green Car Award’ı kazandı. Bu ödül, düşük emisyonlu tüketimi taltif ediyor.ç

Johannes GöbelKaynak: Magazine-Deutschland

Page 28: Eylul 2010

28 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

B ir araya gelmek ve birlikte çalışmak, neredeyse her zaman ve her konuda verimli bir yöntemdir. Bu nedenle hepimiz eğitim ya da iş hayatında bir küme, grup ya da ekip çalışması içerisinde bulun-

muşuzdur. Günümüzde ise bu tür çalışmaları sadece biz-lerin değil, işletmelerin de kullandığını görüyoruz. Bir grup içerisinde yer alan işletmeler, kendi güçlerinin yanında grubun gücünden de yararlanıyor. Çünkü, hızla gelişen tek-noloji ve ticaretin değişen kuralları işletmeleri de daha iyi, daha yenilikçi, daha verimli olmaya zorluyor.

Bu noktada en önemli sorun değişimi yönetebilmek. Yeni trendleri takip eden, küresel düşünen işletmeler faaliyetle-rini sürdürürken; çağın gerisinde kalan, vizyonu dar işletme-ler piyasadan silinip gidiyor.

Değişimi yönetebilmek, rakiplerinin arasından sıyrılmak için de inovasyon yani yenilikçilik şart.

Son yıllarda inovasyon ve kümelenme terimlerini sıkça du-yuyoruz.

l İnovasyon tüm sektörlere yönelik bir ifade iken,

lKümelenme bir sektöre/alana odaklanıyor ve o sektörde-ki/alandaki inovasyon sisteminin verimli hale gelmesini hedefliyor.

Kümelenme kavramı bilinenin aksine sadece aynı iş kolun-da faaliyet gösteren firmaların aynı coğrafi bölgede yoğun-laşmasını ifade etmiyor.

Belirlenen sektörün “inovasyon sistemi”nin (İşletmeler, te-darikçiler, üniversiteler, araştırma kurumları, fon sağlayıcı-

YENİLEŞİM

Yenileşim için yeni bir yol:Kümelenme

Burcu Bilirİzmir Ticaret Odası

Page 29: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 29Önce Kalite’146 Eylül 2010

lar, kamu kurumları, STK’lar, müşteriler gibi) tanımlanması ve iyi işler hale getirilmesi üzerine yürütülen projeleri de içeriyor.

Kümelenme: Nerede ve Nasıl?

1990’lı yıllarda Porter tarafından ortaya atılan kümelenme çalışmalarının başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünya ge-nelinde yaygın bir uygulama alanı var.

Kümelenme çalışmalarında belki de en önemli nokta; doğru kümenin ve doğru sektörün seçilebilmesi.

Örneğin; tekstil sektöründe bir küme çalışması için ihracat ve pazarlama yönü güçlü oyuncular gerekir iken, nanotek-noloji alanı için mutlaka güçlü bir Ar-Ge oyuncusu gerekli.

Kümelenme faaliyetinin karar vericiler ve politika yapıcılar tarafından benimsenmesi de şart.

Kümeye katkı sağlayabilecek kuruluşların sürekli iletişim ve işbirliği halinde de olması gerekli.

Kısaca, kümelenme çalışması çıktıları uzun vadede alınacak, yatırım ve emek gerektiren bir iş.

Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünya genelinde yaygın bir uygulama alanı var.

Birçok ülke kümelenme politikası uygulayabilmek için pro-jeler geliştirmekte ve kümelenmeyi ekonomi politikalarının temeline oturtmakta.

lAmerika ve AB gibi ülkeler kümelenme yaklaşımını yeni teknolojilerin geliştirmesi amacıyla kullanırken;

lHindistan, Meksika gibi ülkeler endüstriyel rekabet gücü-nü ve ihracat kalitesini artırma ve yeni pazarlara girme amacıyla kullanmaktadır.

Kümelenmenin bilinen en güzel örneği ise; Kaliforniya’daki Silikon Vadisi.

lAlmanya otomotiv,

lNorveç deniz taşımacılığı,

lJaponya elektronik eşya,

lİtalya hazır giyim ve ayakkabı,

Bu ülkeler başta işgücü maliyetleri olmak üzere çeşitli dezavantajlara sahip olmalarına rağmen başarılı küme ça-lışmaları sayesinde dünyada rekabet edebilir hale gelmiş-lerdir.

Bu da kümelenmenin içinde bulunduğu ülkeye sağladığı faydalar yanında, başarılı olduğu takdirde uluslararası are-nada önemli bir rekabet kozu olduğunu göstermekte.

Kümelenme: Faydası Ne?

Kümelenmenin kendi içindeki firmaya, bulunduğu bölgeye

ve ülkeye sağladığı faydalar da oldukça fazla.

lBölgede sektörle ilgili bütün ilgili parçaların bir arada bu-lunması,

lKümenin tarafları arasında bir öğrenme ortamı yaratma-sı,

lFirmaların tüm noktalara erişimde zaman ve kolaylık elde edilmesi,

lFirmaların en iyi bildikleri işe yoğunlaşmalarını sağlama-sı,

lFirmaların çok da iyi olmadıkları işlerle vakit kaybetme-lerini engellemesi,

lBirlikte çalışmaktan kaynaklanan ortak başarı,

lTedarik zincirinin kısalması,

lKalifiye işgücüne ulaşma kolaylığı,

lFirmaların Ar-Ge ve inovasyon maliyetlerinin düşmesi ve

lBaşarılı kümelerin ülke çapına yayılarak teknoloji trans-feri sağlaması gibi.

Ülkemizde Durum

Ülkemizde birlikte çalışma kültürünün en yaygın örnekle-ri; organize sanayi bölgeleri ve teknoparklar. Kümeler ve kümelenme kavramı ise son yıllarda revaçta. Ülkemizde politika bağlamında henüz kümelenmelere özel bir yasal çerçeve bulunmadığı gibi kümelenme politikalarının ve faa-liyetlerinin düzenlendiği belli bir politika alanı da yok.

Ülkemizde kümelenme pilot çalışmaları ilk kez Competitive Advantage of Turkey (CAT) grubu tarafından başlatılmış. Bu alanda gönüllü bir kuruluş olarak çalışan CAT grubu daha sonra Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu (URAK) adıyla bir sivil toplum kuruluşu kimliği kazanmış.

Ülkemizdeki kümelenme çalışmalarının öncelikle turizm, tekstil, bilişim, gıda, otomotiv, finans ve inşaat sektörle-rinde ön plana çıktığı görülmekte. Kümelenme projelerine verilecek en iyi iki örnek; Denizli’deki tekstil ve Bursa’daki otomotiv sektörleri. Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın da küme-lenme ile ilgili projeleri devam etmekte.

Türkiye’nin küme haritasını çıkaran Dış Ticaret Müsteşar-lığı, 32 sektörde birbiriyle ilişkili sektörlerin kümelendiğini tespit etmiş. Pilot uygulama için bunlardan 10’una yol ha-ritası çizmiş.

Bunlar; Ankara İş ve İnşaat Makineleri İş Kümesi, Ankara Yazılım İş Kümesi, Bodrum Yat İmalatı İş Kümesi, Deniz-li ve Uşak Ev Tekstili İş Kümesi, Eskişehir, Bilecik, Kütahya Seramik İş Kümesi, İzmir Organik Gıda İş Kümesi, Konya Otomotiv Yan Sanayi İş Kümesi, Manisa Elektrik Elektronik Ürünler İş Kümesi, Marmara Otomotiv İş Kümesi, Mersin Tarım ve Gıda İş Kümesidir.

Page 30: Eylul 2010

30 Önce Kalite’146 Eylül 2010

Bu kümeler içinde ise;

lGirişimcilik ortamı açısından Ankara Yazılım Kümesi avantajlı.

lMarmara Otomotiv, Manisa Elektrikli ve Elektronik Ürün-ler, Seramik Kümesi ile Ankara Yazılım’ın rekabet kalitesi daha yüksek.

lSadece İzmir Organik Gıda İş Kümesi, yol haritasına yerel piyasalara yönelik faaliyet hedeflerini koymuş durumda.

lTalep şartları açısından en avantajlı küme Konya Otomo-tiv Parça ve Aksamları.

lUlaşım altyapısı açısından Mersin Tarım ve Gıda ile İzmir Organik Gıda kümeleri önde.

lİklim ve doğa şartları açısından en avantajlı küme ise Se-ramik Kümesi.

Ülkemizde birçok avantaja sahip kümelenme çalışmaları mevcut iken, kümelenme konusunda bazı eksiklikler de yok değil.

lDestek mekanizmalarının eksikliği,

lŞirketler, kamu kuruluşları, üniversitelerden oluşan üçlü sarmalın verimsiz çalışması,

lİşbirliği ile iş ortaklığına dair iş kültürünün azlığı,

lKümelenme kavramının henüz iyi anlaşılamamış olması gibi unsurlar karşılaşılan zorluklardan birkaçı.

Ülkemizde kümelenme çalışmalarının başarısı için küme-lenmeye olan ilginin ortak bir anlayışa dönüştürülmesi ge-rekiyor.

Sonuç olarak;

Hızla gelişen teknoloji bireyleri, işletmeleri ve ülkeleri de-ğişime zorluyor.

Rekabetin çetin bir hale geldiği günümüz ekonomik koşul-larında küresel eğilimleri takip eden ve yerelden kopmayan bir anlayış kazandırıyor.

İnovasyon, kümelenme ve işbirliği başarının ve kalkınmanın anahtarı.

Öyle ki bazı kurumlarda tüm hedef “kümelenmek” haline gelmiş.

Oysaki kümelenme rekabet gücünün artırılması için sadece bir araç. Dünyadaki başarılı kümelenme örnekleri incelendi-ğinde, birkaç uç örnek haricinde, sanayi kümelenmelerinin kendiliğinden oluştuğu gerçeğiyle karşı karşıya kalıyoruz.

Önemli olan doğru sektörün seçimi ve uygun politikalarla genişlemesinin sağlanması.

Dünyada oldukça başarılı örnekleri görülse de kümelenme ülkemiz için henüz yeni bir kavram.

Bu kapsamda ülkemizin kümelenme politikasının acilen ha-yata geçirilmesi gerekmekte.

lKümelenmenin önemi ve sağladığı yararlar farkındalık çalışmalarıyla KOBİ’lerimize anlatılmalı,

lBunu izleyerek öncelikli sektörler seçilmeli ve kümelen-menin getireceği avantajlar vurgulanmalı,

lFirmalara Ar-Ge’nin rekabet için zorunlu bir çalışma ol-duğu anlatılmalı,

lKümelenme çalışmalarının maddi olarak desteklenmesi için fonlar oluşturulmalı,

lKümelenme konusunda gerekli hukuksal ve yönetsel ku-ral ve sistemler oluşturulmalıdır.

Bu uygulamalar sonucunda ülkemizin teknolojik ve ar-ge faaliyetlerinin daha etkin ve iddialı yapıldığı bir ülke olarak dünya pazarındaki yerini alması kaçınılmaz olacaktır.

Ancak; kümelenmeye dayalı bir girişim başlatırken unutul-maması gereken nokta, bu yaklaşımın her şeye ilaç olma-dığıdır.

Bu yeni iktisadi düzende, bilgiyi en iyi yöneten, insan kay-nağını en iyi kullanan ve sürekli olarak güçlendiren, inovas-yonu tüm faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçası haline getiren işletmeler rekabet edebilecektir. ç

Kaynakça

lRekabet Yolculuğunda Yeni Pusulamız: Kümelenme, Arife Yılmaz, www.iconomy.org

lBir Kümenin Nesi Var Kümelenmenin Sesi Var, Gülizar Büyükkara, www.bilgicagi.com

lEn Popüler Kalkınma Modeli: Kümelenme, Arda Mutlu, www.yenilesim.org

lwww.referansgazetesi.com, Haziran 2009

lİzmir Kümelenme Stratejisinin Geliştirilmesine Yönelik Araştırmalar Sonuç Raporu, İzmir Kalkınma Ajansı, Şubat 2010

lTürkiye’de Yerelleşme Ve Rekabet Gücü: Kümelenmeye Dayalı Politikalar Ve Organize Sanayi Bölgeleri, Esen Çağlar, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

lBölgesel İnovasyon Merkezleri:Türkiye İçin Bir Model Önerisi,Şirin Elçi, İh-san Karataylı,

YENİLEŞİM

Page 31: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010

Page 32: Eylul 2010

32 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

YENİLEŞİM

HP’nin “Eğitim’de İnovasyon Fonu” Meyvelerini Veriyor

HP’nin nitelikli teknoloji profesyoneli yetiştirilmesine

destek olma hedefiyle Orta Doğu ve Afrika (EMEA) bölgesindeki üniversitelerde başlattığı “Eğitimde İnovasyon 2009 Fonu" girişimleri, fondan yararlanan üniversitelerde sonuçlarını vermeye başladı.

D ünyada yüksek nitelikli teknoloji profesyonellerine olan talep gün geçtikçe ar-tıyor. Öğrencileri ileri tek-

noloji alanında diploma alabilecek-leri nitelikli programlara çekmek ve buralardan mezun etmek de zorlu bir görev haline geliyor. HP’nin nitelikli teknoloji profesyoneli yetiştirilme-sini özendiren “Eğitimde İnovasyon 2009 Fonu” kapsamında geçtiğimiz sene, Orta Doğu ve Afrika (EMEA) Bölgesi’nden başvuruda bulunan 50 eğitim kurumu içinden dört Türk üniversitesinin her biri 100 bin ABD Doları değerindeki fonu ve bir Türk akademisyen de HP Laboratuvarları İnovasyon Araştırmaları Ödülü ka-zanmıştı. HP Türkiye Genel Müdürü Serdar Urçar, bu dört üniversitede gerçekleştirilen eğitim projelerinin sonuçlarını görmek üzere üniversite-lere ziyaretlerde bulunuyor.

Özellikle mühendislik ve bilgi teknolojileri alanında uzman yetiş-tirilmesini özendiren HP Eğitimde

Inovasyon Fonu, eğitim ve öğrenim deneyimini etkin bir teknoloji kullanı-mıyla harmanlayarak öğrencilerin akademik başarısını olumlu yönde etkiliyor ve sonuçta aranan nitelikte teknoloji profesyonellerinin yetişme-sine katkıda bulunuyor. 2009 yılında projeleriyle fondan yararlanmaya hak kazanan; Boğaziçi üniversitesi, İnönü Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi’nin projeleri de bu hedef doğrultusunda akade-misyenler tarafından tasarlanan etkin eğitim modellerini kapsıyor.

Eğitime her zaman önem veren ve çeşitli sosyal sorumluluk projeleriyle eğitime katkıda bulunan HP Türki-ye, geleceğe ışık tutan bu vizyonu doğrultusunda hayata geçirdiği “Eğitimde İnovasyon 2009" fonu girişiminin katettiği mesafeyi, basın mensuplarıyla paylaştı. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Binası’nda gerçekleştirilen toplantıya; HP Türkiye Genel Müdürü Serdar Urçar, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü

Page 33: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 33Önce Kalite’146 Eylül 2010

Prof. Dr. Kadri Özçaldıran ile Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Levent Akın katıldı.

Boğaziçi Üniversitesi’nin Eğitimde İnovasyon 2009 fonu girişimi kapsa-mında gerçekleştirdiği “Mühendislik Derslerinde Sınıfta Tasarım” projesi HP teknolojileriyle öğrenim ortam-larının iyileştiğini ortaya koydu. Güçlü bir tasarım becerisi gerekti-ren mühendislik derslerinin sınıfiçi faaliyetlere katılımla etkin hale getirilmesini sağlayarak öğrencilerin tasarım becerilerini geliştirmelerini hedefleyen proje hakkında bilgi veren Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Suzan Üsküdarlı: “Bilgisayar Mühendisliği’ne

noktalarda hatalar yapıldığını sınıf içerisinde anlık olarak tespit edip ek-sikleri sınav öncesinde giderebilecek pilot bir çalışma yapılmıştır. Eğitim kalitesinin artması için mühendislik derslerinde kullanabileceğimiz açık kaynak kodlu uygulamaların artma-sını arzu ediyoruz.”dedi. HP Türkiye Genel Müdürü Serdar Urçar “Mühen-

düzenlediği bir program kapsamında verdiği HP Laboratuvarları İnovas-yon Araştırmaları Ödülü’nü bir Türk profesör kazandı. 28 ülkenin katılı-mıyla gerçekleştirilen ödül progra-mına, 200 üniversiteden 450'yi aşkın teklif sunuldu. Yapılan değerlendirme sonucu, 34 üniversiteden 41 proje se-çildi. Ülkemizden Yrd. Doç. Dr. Alper

HP EMEA bölgesi inceleme komisyonu tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda toplam 16 ülkeden 50 proje teklifi fondan yararlanmaya hak kazanmıştı. Hak kazanan proje teklifleri arasında Türkiye’den Boğaziçi, Selçuk, Pamukkale ve İnönü üniversitelerinden gönderilen 4 teklif de yer almıştı. Fondan yararlanma hakkını kazanan 50 eğitim kurumu içindeki bu dört Türk üniversitesinin her biri, toplam değeri yaklaşık 100.000 ABD doları (yaklaşık 75.500 Avro) olan fonun yanı sıra, projeye destek olarak kullanılmak üzere araştırma lideri için ayrılan 10,000 dolar tutarındaki nakit fon da gerektiği takdirde, ithalat masraf ve vergilerinin yanı sıra projeyle ilgili diğer harcamaları karşılamak üzere kullanılabiliyor.

HP Eğitimde İnovasyon Fonu Hakkında

gelen öğrencilerin bir çoğu daha önce programlama yapmamış oluyor. Bölümde her sene 350 öğrenciye verdiğimiz temel lisans dersi olan “Programlamaya Giriş” kapsamında öğrenciler, bilgisayar dillerini, prog-ramlamayı ve tasarım yapmayı aynı anda öğrenmek durumunda kalıyor-lar. Teorik ders anlatım formunda öğrenciler derste öğrendiklerini uygulamaya geçiremedikleri için, öğ-rencilerin konuyu anlayıp anlamadık-larını ölçümleyemiyorduk. Bu sene, HP Tablet PC’ler üzerinde öğrenciler-le eş zamanlı bir biçimde tasarım ve uygulamaları gerçekleştirerek hangi

dislik Derslerinde Sınıfta Tasarım” projesinin başarısını kutlayarak: “HP olarak, bu tür projeleri, teknoloji alanında uzman sayısının artmasına katkıda bulunacağı için destekleme-ye devam ediyoruz, Türkiye’de dört üniversitede bu hedefimizin hayata geçmiş olmasından gurur duyuyoruz . Türkiye’yi EMEA Bölgesinde gerçek-leştirilecek diğer eğitim ve inovasyon programlarına da dahil ederek, ülke ekonomisinin kalkınmasında kritik role sahip olan teknoloji profesyoneli sayısının artmasını sağlamak en bü-yük dileğimiz. HP kurum olarak tablet PC’leri eğitim ve sağlık sektöründeki kalitenin artırılması için konumlan-dırıyor, bu konuda da bölgesel olarak sonuç alıyor olmaktan da memnuni-yet duyuyoruz” dedi.

HP Laboratuvarları İnovasyon Araştırmaları Ödülü ve Yrd. Doç. Dr. Alper Şen

HP’nin Ekim 2008'de dünya çapında

Şen de 41 araştırma ödülünden birini almaya hak kazandı.

Yaklaşık 3 yıl boyunca Palo Alto’daki HP Labs ile satınalma ihale süreçleri ve tedarik zinciri yönetimi üzerine çalışmalar yürüten Yrd. Doç. Dr. Alper Şen, EMEA bölgesinde sadece 7 ülkeden 41 kişiye verilen bu ödülün sahibi oldu. Ödül programı kapsa-mında “Satınalma Sözleşmeleri ve İlgili İhale Süreçlerinin Tasarımı ve Analizi” konulu ortak bir araştırma projesi yapan Alper Şen, HP ve diğer birçok organizasyonun satın alma kararlarını daha iyi verebilmesi için, satın alma sözleşmelerinin ve bu sözleşmeleri yüklenecek tedarikçi-lerin seçiminde kullanılan ihalelerin birlikte tasarımını amaçlayan mate-matiksel modeller geliştiriyor. Ayrıca projenin sonunda satın alma süreçle-rini yöneten insanlara yardımcı olabi-lecek yönetimsel çıkarımlar bulmayı ve bu konudaki akademik literatüre katkı sağlamayı amaçlıyor. ç

Page 34: Eylul 2010

34 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

YENİLEŞİM

Cep telefonunuz çaldığında uya-ran mesaj kedisi, saçları ortadan ayıran tarak, mum söndürme ma-kinesi, protestocu kalemlik, çay poşeti sıkma makinesi, güneş pilli uçak, ters yürüyen takunya-lar Zihni Sinir’in “proce”lerinden bazıları... Mizah dergisi Gırgır’ın sayfalarında bir çizgi kahra-man olarak doğan Zihni Sinir ve “proce”leri, yıllar sonra gerçek hayatta kullanılabilecek ürünler olarak karşımıza çıktı.

Yıllar önce mizah dergisi Gırgır’da bizlerle buluşan Zih-ni Sinir karakterinin yaratıcısı İrfan Sayar, “proce”lerini Taksim’deki atölyesinde meraklılarıyla buluşturuyor.

Z ihni Sinir yıllar önce doğan ve her zaman popüler olan bir kah-raman. Bugüne kadar nasıl kalabildi?

Gırgır dergisindeki karikatürlerle popülerleşmeye başladı önce, sonra ben mizah dergilerinde çizmeyi bırakıp üç boyutlu çizimlere başlayın-

ca bu sefer yeni bir alan açılmış oldu. Hayal dünyasıyla gerçek dünya, sanatla fonksiyonel ürünler arasındaki özellikler sorgulanabilir oldu. Son dönemlerde de Türkiye'de yenilikçilik, yaratıcılık konularının ön plana çıkmasıyla bir kahraman olarak başka açılardan yerini buldu. Aslında üç boyutlu çalışmaları başlatırken, çemberi çok geniş tutmaya çalışmıştım. Bu geniş alan içerisinde çeşitli tecrübe-lerle hem konuyu irdelemek hem de gelecek olan cevaplar doğrultusunda yeni şeyler yapmayı sürdürüyorum.

Size hem bilim adamı hem mizahçı hem mucid di-yorlar. Siz kendinizi nasıl adlandırıyorsunuz?

Sanatçı... Keskin ayırımlar yapmada tıkanıyorum. Bir şeyi kolaylaştırmak için bu tür ayrımlar yapılıyor ama sonuçta hepsi birbiriyle çok bağlantılı. Bir olay yaşanıyor ve farklı bir kameradan olayı izleme ihtiyacı hissediyorsa insanlar, yani gerçekliği başka açılardan görmek istiyorlarsa o za-man Zihni Sinir onu gösteriyor. Yani bilime sanata diğer konulara birlikte bakabilen başka bir kamera diyebiliriz.

Page 35: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 35Önce Kalite’146 Eylül 2010

Manisa'da doğan İrfan Sayar, çocukken, çiftçi olan anne ve babasıyla köye gittiğinde, şehirden götüremedeği oyuncaklarının yerine köyde çamur, ahşap gibi malzemeler kullanarak kendi oyuncaklarını üretmeye başladı. Bir süre sonra gerçek oyuncaklardan kendi yaptıklarından aldığı keyfi almadığını fark etti. İşte bir yaratıcılık öyküsü böyle başladı.

Manisa Lisesi'nin ardından Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Dekoratif Sanatlar Bölümü, Sahne ve Görüntü Sanatları İhtisas atölyesinden mezun oldu. Akademinin ikinci sınıfındayken Oğuz Aral ile tanıştı. 1975 yılında Gırgır dergisinde profesyonel olarak karikatür çizmeye başladı. Bu arada Porof. Zihni Sinir tipini yarattı. (30 Ocak 1977). Beş arkadaşı ile birlikte "Mikrop" karikatür dergisini

İrfan Sayar

çıkardı. Sonra "Hıbır" dergisi yönetiminde bulundu. Hayal Mahsulleri Ofisi adıyla bir şirket kurarak, "RR-Resimli Roman" dergisi çıkardı. Karikatür ve heykel çalışmalarında bulundu.

Arnavutköy'deki atölyesinde buluşların üç boyutlularını üretmeye başladı. wwww.zihnisinir.com sitesini yayına açtı. Vizontele filminin baş karakterinin bisikleti, atölyesi ve çeşitli elektronik ve mekanik aletlerini tasarladı. Arnavutköy'deki atölyesini Taksim'de Lamartin Caddesi'ne taşıdı. Atölye, ofis ve gösteri salonu olan yeni mekanına 2005 yılında Porof Vecafe kısmını ekledi.

Kurumlara ve minik öğrencilere yönelik Atölye çalışmalarını başlattı. 2008 yılında da seri üretim atölyesini kurdu. TÜBİTAK'ın Bilim ve Teknik dergisinde Porof. Zihni Sinir sayfasını çizdi.

Türkiye’nin genç girişimci-lerine ve KOBİ’lerine neler önerirsiniz?

Önereceğim yegane şey “yıl-mamak” olabilir. Çünkü, zaten ne kadar elverişli bir ortamda olursak olalım ilk hareket ço-ğunlukla olumsuz olacaktır. Muhakkak aksilikler çıkabile-cektir. Çünkü birşeyi düşünce platformundan gerçek hayata taşırken inatla olayın üzerine gitmek gerekiyor. Zaten geç-mişte buluşların oluşumuna baktığımızda da hep bunu gö-rüyoruz.

Web sitenizde yer alan Zihni Sinir Üniversitesi nasıl çalışıyor?

İnternetin yeni başladığı dönemlerden beri Zihni Sinir sitesi var (www.zihnisinir.com). Orada sanal bir üniversite bulunuyor. Üye olanlar imajlarını da ekliyorlar. Herkes bir karakter yaratmış oluyor. Orada da Zihni Sinir bakış açısında olduğu gibi gerçeklikle oyun birbirine girmiş halde. Aynı alt yapıyla gerçekten bir sanal üniversite oluşturulabilir. Çok gelişmiş bir teknik altyapısı var okulun. Bir Zihni Sinir Parası var mesela bütün kayıplar kazançlar doğrudan rakamsal hale dönü-şüyor. Dolayısıyla sınavda aldığınız puan aslında para. Herkesin kasası var, birbir-lerine havale gönderebiliyorlar. İmaj ve metin yükleyebiliyorlar. Çok kapsamlı, kaybolunabiliyor içinde.

Page 36: Eylul 2010

36 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

YENİLEŞİM

Kadınların en büyük tutkularına yenileşim ve çevre yön veriyor

Geliştirdiği ürünleri ile topluma sosyal, çevresel ve

ekonomik anlamda değer kazandırmaya devam eden beyaz eşya sektörü şirketi BSH Ev Aletleri’nin, evdeki yaşam tarzlarımızı ve değişen alışkanlıklarımızı belirlemek üzere düzenlediği anket sonuçlandı.

T üketicilerin küçük ev aleti sa-tın alırken en çok neye önem verdiklerini çarpıcı bir şekilde ortaya koyan 3.691 kişinin

katıldığı “Durma, Keşfet Kendini” adlı anket, kadınların % 55’inin ev aleti alırken en çok yeniliğe önem verdi-ğini ortaya koydu. Öte yandan ka-dınların % 20’si çevreye değer katan teknolojileri tercih ederken, %17’si ürünlerin ekonomik olup olmadığına dikkat ediyor, % 8’i ise tasarım ve şıklığa önem veriyor.

Türkiye’de Bosch, Siemens, Profilo ve Gaggenau markalarıyla tüketicilerine sosyal, çevresel ve ekonomik anlam-da değer kazandıran ürünler gelişti-ren BSH Ev Aletleri A.Ş. ailesinin “en küçük yapı taşları” olan küçük ev aletlerine yönelik bir anket düzenledi. Anket, değişen “eğilimler” ve “yaşam tarzlarına” dair önemli bilgilerin yanı sıra küçük ev aletleri pazarının bugü-nüne ve geleceğine ışık tutan bilgileri de ortaya koydu.

Çağdaş ürünler tüketicinin yalnız aklına değil, duygularına da hitap ediyor

Günümüzde küçük ev aletleri, tüketi-cilerin yaşama bakışını ve tercihlerini yansıtmakta önemli rol oynuyor. Değişen eğilimlerle birlikte tüketiciler artık evde daha çok zaman geçiriyor-lar, evlerinde yemek pişirmeyi tercih

Page 37: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 37Önce Kalite’146 Eylül 2010

ediyorlar, dolayısıyla da evlerine daha çok özen gösteriyorlar. Öte yandan çalışan, şehirli insanlar için ev işlerini hızlı yapabilmek de önemli bir ihtiyaç!

Bu nedenle tüketiciler, artık pratik olduğu kadar birden fazla ihtiyaca çözüm sunacak kaliteli ürünleri talep ediyor. Kurulduğu günden bu yana tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tüketici alışkanlıklarındaki de-ğişimleri çok yakından takip eden BSH Ev Aletleri, tüketici ihtiyaçlarına yönelik olarak, daha pratik ama aynı zamanda mükemmel sonuçları bera-berinde getiren ürünler sunuyor.

Geçtiğimiz günlerde BSH tarafından tüketici alışkanlıklarını ve değişen trendleri belirlemek üzere düzen-lenen bir anket, hem pratik hem de çok yönlü olan bu ürünlere olan ilgiyi ortaya koyuyor.

Kadınlar, en çok yenileşimci ve çevreci ürünleri tercih ediyor

Tüketicilerin küçük ev aleti satın alırken en çok neye önem verdikle-rini belirlemek üzere 3.691 kişinin katılımıyla düzenlenen “Durma, Keşfet Kendini” adlı anket, kadınların %55’ini (2.021 kişi) küçük ev aleti satın alırken en çok yenileşime önem verdiğini gösteriyor. Bu da her sene cirosunun %3’ünü Ar-Ge yatırımla-rına ayıran BSH’ın yıllardır bu alanda yaptığı çalışmalarda ne kadar haklı olduğunu kanıtlıyor.

Öte yandan kadınların %20’si (742 kişi) küçük ev aleti satın alırken çevreye değer katan teknolojileri tercih ediyor. Bu da çevre bilincinin ülkemizde her geçen gün daha da yaygınlaştığını gösteriyor. Evlerde sarf edilen elektriğin %65’inin ev aletleri kaynaklı olduğu göz önüne alındığında Türk kadınlarının çevreyi öncelik olarak belirlemesinin öne-mi de daha iyi vurgulanmış oluyor. Kadınların yenilikçi yaklaşımların

ardından en çok tercih ettiği çevreci yaklaşımlar, BSH’ın bir kez daha sür-dürülebilirlik ve enerji verimliliğinde başarılı ürünlerinin tüketici ihtiyaçla-rıyla ne denli örtüştüğünü kanıtlıyor. BSH, kahve makineleri ve mutfak robotları gibi akıllı çözümleri ile hem çevreye hem de topluma değer katan teknolojileriyle kadınların ihtiyaçla-rına en iyi şekilde cevap veriyor. Son yıllarda BSH, enerji sarfiyatını tüm ürünlerinde önemli oranlarda azal-tarak tüketicilerin bu duyarlılıklarına tercüman oluyor.

Kadınların yenileşimci ve çevreci yaklaşımların ardından üçüncü sırada ürünlerin ekonomik değeri geliyor. Türk kadınlarının yaklaşık %17’si (629 kişi) küçük ev aletlerini seçerken ekonomik olup olmadıklarına dikkat ediyor, öte yandan tasarım ve şıklık 299 kişi ile son sırada yer alıyor.

3.691 kişinin katıldığı “Durma, Keşfet Kendini” isimli anket, BSH Ev Aletleri A.Ş.’nin değişen alışkanlıklarımız ve önceliklerimiz doğrultusunda ihtiyaç-larımıza net bir şekilde cevap verdi-ğini ortaya koyuyor. Küresel ısınma ve dünya nüfusundaki artışa paralel olarak, enerji tasarrufu ihtiyacının da giderek arttığı bilincinde olan BSH, sadece günümüzü değil geleceğimizi de iyileştiren teknolojiler üretmeye

devam ediyor. BSH, üç ana kavramı olan sürdürülebilirlik, enerji verimlili-ği ve yenileşim tutkusundan vazgeç-meden tüketicilerinin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayan ve hayatımıza keyif katan ürünleriyle hem eğilimleri belirliyor, hem de yaşam tarzlarımıza yön veriyor.

Anketten “gülümseten gerçekler”

Amacı, kadınların dünyasına dair sırlara ışık tutmak olduğu kadar gülümsetmek de olan “Durma, Keşfet Kendini” adlı anket ortaya koyuyor ki kadınlar sanıldığı kadar pırlanta düş-künü değil. “Eşiniz/sevgiliniz önemli bir yıldönümünde pırlanta yerine hangisini alsa onu kafasında parala-yacak kadar kızmazsınız?” sorusuna kadınların %39’u (1.463 kişi) “Yeter ki düşünsün, küçük bir tost makinesi bile beni mutlu eder” cevabını ver-miştir. İkinci sırada ise yine çevreci görüş var: Birbirinden leziz yemekleri çok kısa sürede hazırlamayı sağlayan enerji tasarruflu bir mutfak robotu…

Öte yandan olur da Türk kadınları bir adaya düşerse çoğunluk (1.193 kişi) adada kendilerine efsane bir Formula 1 pilotu ve onun hızına yetişirken bile harika görünecek saçlar için süper hızlı bir saç şekillendirici tercih ediyor. Neredeyse bir o kadar Türk kadını (1.098 kişi) ise ünlü bir İngiliz şef ile çok fonksiyonlu bir katı meyve sıkacağını adaya götürmeyi istiyor. Üçüncülüğü dünyanın en hızlı yüzü-cüsü ve onun yakalayacağı balıklarla hazırlanacak süper yemekler için özel bir ocak göğüslerken son sırayı Bre-zilyalı bir futbolcu ve tropik kokteyl-ler hazırlayacak blender alıyor.

Türk kadınlarının hayallerini süsleyen küçük ev aletleri ise tek dokunuşla saçlarında harikalar yaratacak bir saç şekillendirici ve yemeğin pişme duru-muna göre renk değiştiren ocak...ç

Tüketicilerin küçük ev aleti satın alırken en çok neye önem

verdiklerini belirlemek üzere 3.691 kişinin katılımıyla düzenlenen “Durma, Keşfet Kendini” adlı anket, kadınların %55’ini (2.021 kişi) küçük ev aleti satın alırken en çok yenileşime önem verdiğini gösteriyor.

Page 38: Eylul 2010

38 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

YENİLEŞİM

Kısa... kısa... yenileşim turu

Tofaş ve Vodafone’dan ‘yenileşimci’ işbirliğiTOFAŞ’ın tüm kurum içi mobil telefon, sabit telefon ve in-ternet bağlantılarını birbirine mobil platform üzerinde en-tegre eden çözüm sayesinde hem tasarruf imkanı sağlanır-ken aynı zamanda iletişim hızı ve çalışan verimliliğinde de artış sağlandı. Tofaş CEO’su Ali Pandır, “Vodafone Türkiye ile ortak projemiz, diğer bilgi üretimi için yapılan yatırım-larımız; Ar-Ge çalışmalarımız, firma düzeyinde teknoloji ve yenileşime yaptığımız yatırımların bir başka değerli adımını temsil etmektedir. Kulvarlarında ezber bozan TOFAŞ ve Vo-dafone Türkiye’nin ülkemizde bir ilk olarak ön plana çıkan inovatif işbirliğinin, örnek olacağına inanıyoruz.” dedi.

Volkswagen 2010 Yenileşim ÖdülüOtomotiv tedarik sanayinde faaliyet gösteren Standart Profil yenileşim çalışmalarının sonucu olarak Volkswagen 2010 ödülünü aldı.

Başarılı KOBİ’lere ödülİstanbul Ticaret Odası’nın KOBİ’leri yüksek katma değer üretmeye teşvik etmek amacıyla 2004 yılından beri düzen-lediği ‘Başarılı KOBİ Yarışması’nın bu yılki ödül töreni İTO Meclis Toplantısı’nda gerçekleştirildi.

Altı kategoride verilen ödüllerden Teknoloji ve Yenileşim Kategorisinde ise Teknoloji ve İnovasyon kategorisinde birinci, dünyanın en büyük foto-voltaik sistemini yapan Bisam Cephe Sistemleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi oldu.

Ge, Avrupa’nın ‘YenileşimBarometresini’ Açıkladı General Electric (GE), Avrupa Birliği’ndeki inovasyon politika-ları ile ilgili bağımsız bir araştır-ma niteliğindeki ‘GE Yenileşim Barometresi’nin sonuçlarını ya-yınladı. Brüksel’deki 240 fikir lideri arasında yapılan Araştırma, Avru-pa Parlamentosu Üyesi (MEP) Sean Kelly’nin ev sahipliğinde Brüksel’de gerçekleştirilen etkinlikte Araştırma, İnovasyon ve Bilimden sorumlu Avrupa Ko-misyonu Üyesi Maire Geoghegan-Quinn tarafından lanse edildi.

Kilit bulguların bazıları

lAraştırmaya katılanların yüzde 90’ı, inovasyonun daha rekabetçi ve yeşil bir ekonomi yaratmak için temel bir araç olduğunu düşünmektedir

lYüzde 86’sı, inovasyona yatırım yapmanın AB’nde iş gücü yaratmak için en iyi yol olduğunu düşünmektedir

lYüzde 91’i, AB’nin, inovasyon ürünlerinin ve hizmetleri-nin benimsenmesinin hızlandırılması için yapısal fonlar kullanmasını istemektedir.

lYüzde 78’i, gelişmiş bir inovasyon politikasıyla destek-lenmesi halinde Enerji endüstrisinin en çok iş yaratacak sektör olduğunu düşünmektedir; Sağlık sektörü yüzde 66 ile ikinci ve Telekomünikasyon da yüzde 57 ile üçüncü konumdadır.

lYüzde 83’ü daha inovatif bir Avrupa geliştirmek için Kamu/Özel Sektör Ortaklıklarının esas olduğunu düşün-mektedir.

lKatılanların sadece yüzde 41’i mevcut fikri mülkiyet hakkı düzenlemelerinin inovasyonun AB’nde serpilmesi için yeterli olduğunu düşünmektedir.

Page 39: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 39Önce Kalite’146 Eylül 2010

Yenileşim herkesin işidir İnşaat malzemeleri sektörünün gerçek gücünü ortaya koyabilmeyi ve sektörde güç birliğini sağlamayı hedef-leyen İMSAD, Eczacıbaşı Holding İnovasyon Koordina-törlüğü iş birliğiyle girişimciliğin önemli bir fonksiyonu olan “İnovasyon” kavramına yönelik pratik ve uygula-maya dönük bir çalışma toplantısı (workshop) düzen-liyor.

Eczacıbaşı Holding İnovasyon Koordinatörü Ata Selçuk’un koordinatörlüğünde gerçekleşecek olan toplantı, 28 Eylül 2010 günü 09.00–17.00 saatleri arasında The Marmara Oteli Taksim’de yapılacak. İki bölüm halinde düzenlenecek toplantı, ‘Hiç bitmeyen yolculuk: İnovasyon’ ve ‘Mavi Ok-yanus Stratejisi’ başlıkları altında düzenlenecek.

Sun Express’den yenilleşimci yıkamaSunExpress, yenilikçi uygulamalarıyla çevreyi koruyor ve yeni motor yıkama sistemiyle kirli suyun aprona sız-masını engelleniyor. Ayrıca yeni yöntemle uçak temiz-liğinde yıkama yerine silme medoduyla yılda bin 500 ton su tasarrufu sağlanıyor.

SunExpress, geliştirdiği yenilikçi uygulamalarla operasyonel verimliliğini artırırken çevrenin korunmasına yönelik önem-li adımlar da atıyor. ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ser-tifikasına sahip olan firma, uçak motorlarının temizlenmesi esnasında kirli suyun aprona dökülmesini engelleyen yeni bir sistemi hayata geçirirken gövde temizliğinde yıkama yerine dış silme yöntemini geliştirerek, yılda yaklaşık bin 500 ton su tasarrufu sağlıyor. SunExpress’in İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndaki hat bakım departmanı, tama-men kendi imkanlarıyla uçak motorlarlarının temizliği es-nasında egzost ve VBV portlarından çıkan kirli suyun apro-na dökülmesini önleyen bir motor yıkama aparatı geliştirdi. DHMİ’nin onayından sonra Türkiye`de ilk kez SunExpress tarafından kullanılmaya başlanan kapalı devre motor yı-kama sistemiyle atık sular, çevre kuralları dahilinde tasfi-ye edilerek çevrenin korunması yönünde önemli bir katkı sağlandı.

Coca-Cola’nın büyümesinde yenileşimin payı...

Coca-Cola Türkiye, 2010’u yenileşim yılı ilan ederek, yaz döneminde maden suyu kategorisine girdi.

Böylece, alkolsüz içecek sektörünün yüzde 90’ını oluş-turan tüm kategorilerinde aktif oyuncu olan Coca-Cola Türkiye’nin yeni ürünlerle birlikte toplam 8 kategoride 15 markası oldu. 3 markasının altında geliştirdiği 11 yeni ürün-le 4 adım atan şirket, Doğadan markası ile sıcak bitki ve meyve çayını soğuk içecek olarak üretirken, Damla Minera markası ile maden suyu kategorisine girdi. Cappy Çilekli Li-monata ile gelişen bu kategoriye yenilik getirilirken, Cappy Ramazan Şerbeti ile Ramazan ayına özel bir ürün geliştirildi.

Nissan’ın yeni kampanyasında‘yenilikçilik’ vurgusuBu yılın başında, anti-fren kilinde ve gaz pedallarındaki hatadan ötürü arabalarını piyasadan çekmesi sebebiyle Toyota’nın yaşadığı PR felaketinin ardından, Nissan, “her şey için inovasyon” teması üzerine kurulmuş bir kampanya yürütmeye hazırlanıyor.

GSO’nun ‘Sanayi Başarı Ödül Töreni’ için başvurular başladıGaziantep Sanayi Odası(GSO) tarafından düzenlenecek ve değişik kategorilerde ödüllerin verileceği 2010 yılı `Sanayi Başarı Ödül Töreni` için başvurular başladı. Düzenlenecek ödül töreninde, Türkiye`nin 1000 büyük sanayi kuruluşları arasına giren Gaziantepli firmaların yanı sıra, üretim faali-yetlerinde markalaşma, Ar-Ge ve inovasyon konusunda ba-şarılı çalışmalar yapmış ve yapmakta olan firmalar ile ulusal ve uluslararası çapta ödüle layık görülen kuruluşlar ödüllen-dirilecek. GSO’dan yapılan açıklamada, markalaşma, Ar-Ge ve inovasyon konularında çalışmalar yürüten firmaların ya da şahısların yaptıkları çalışmaları değerlendirmek üzere GSO’ya bildirmeleri istendi.

Page 40: Eylul 2010

40 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

YENİLEŞİM

2025’te internette neler değişecek?

Cisco’nun gerçekleştirdiği ‘Gelişen İnternet’

araştırması önümüzdeki 15 yıl içerisinde internetin nasıl şekilleneceğini ortaya koyuyor. Günümüzün 3 trilyon dolarlık pazar büyüklüğüne sahip internet dünyasını gelecekte, gelişen pazarlardaki henüz internetle tanışmamış olan yaklaşık 3 milyar kişinin şekillendireceği öngörüsünde bulunuluyor.

C isco, günümüzde 2 milyar kullanıcısıyla 3 trilyon dolarlık pazar büyüklüğüne sahip

olan internetin 2025 yılında nasıl büyüyeceğini ortaya koyan “Gelişen İnternet” adlı raporunu yayınladı. Senaryo planlaması konusunda çalışan Monitor Group’un iştiraki Global Business Network’ün (GNB) de imzasını taşıyan bu araştırmada önümüzdeki 15 yıl içerisinde internetin potansiyelinin son noktasına varıp varmayacağı sorgulanıyor. Her ne koşulda olursa olsun gelecekte internetin

yolunu belirleyecek itici güçlerin ve belirsizliklerin araştırıldığı bu araştırmada tüm dünya nüfusunun internete bağlı olması durumunda küresel refahı, iş üretimini, eğitimi ve sosyal etkileşimi artırabileceğine dikkat çekiliyor.

Bir yılı biraz aşkın süre içinde toparlanan veriler ve yapılan röportajlarla tamamlanan bu

araştırma sonucunda internetin geleceğine dair dört değişik senaryo ortaya konarak farklı potansiyel yollar açıklanıp detaylandırılıyor. Altyapı yatırımları, yeni fiyatlama modellerine müşteri geri dönüşleri ve teknolojiyi kabullenme gibi kritik faktörlerin etkilerinin ele alındığı bu senaryolardan üçünde geleceğe yönelik risk ve fırsatların altı çizilirken, ilk senaryoda ise internetin bugünkü hızla genişlemesinin sürebileceği öngörüsüne yer veriliyor.

Gelecekte internetle tanışması beklenen 2 veya 3 milyarlık yeni kullanıcı kitlesinin büyük bir bölümünün gelişmekte olan piyasalardan olacağına dikkat çeken raporun eş yazarı ve Cisco Gelişmekte Olan Piyasalar Strateji ve Ekonomi Direktörü Enrique Rueda-

Sabater, “Bu yeni kitle halihazırdaki 2 milyar kullanıcıdan çok farklı olacak. Küresel iş modelleri ve ulusal politikalar eski beklentilere, davranışlara, tavırlara, tercihlere ve başarılara dayandırıldığı takdirde çökebilir ve başarısız olabilirler” diye konuşuyor.

Rapora büyük katkıda bulunan GBN’nin kurucu ortağı Peter

Page 41: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 41Önce Kalite’146 Eylül 2010

Schwartz ise, “Biz geleceği öngöremeyiz ama 2010 yılında internet bağlantılı olarak yapılan tercihlerin ister istemez uzun soluklu sonuçlar doğuracağını biliyoruz. Bu senaryoların bugünün kararlarının geleceği nasıl etkileyeceği konusunda teknoloji ve siyaset gruplarının stratejik iletişimini tetikleyeceğini umuyoruz” diyor.

Disiplinler arası bir ekip tarafından yürütülen bu araştırma, internetin geleceğine damga vuracak şu beş ana bulguya dikkat çekiyor:

İnternete bağlı pazarlardaki en büyük büyüme günümüzün yüksek gelirli veya “gelişmiş” ekonomileri dışında gerçekleşecek.

İnternetin küresel yönetimi büyük oranda değişmeyecek.

"Dijital yerlilerin" internet ile bağları önceki nesillere göre önemli ölçüde farklı şekillerde olacak.

Q klavye internetin ana arayüzü olmaktan çıkacak.

Tüketiciler internet bağlantısı için çok farklı ödeme yollarını seçebilecek. Sabit fiyatlı ödeme seçenekleri giderek azalacak.

İnternetin geleceğini etkileyecek değişimlerin ne yönde olacağına yönelik birçok belirsizlik bulunmasına karşın

rapor gelecekte şu dört farklı senaryonun yaşanabileceğini ortaya koyuyor:

DEĞİŞKEN SINIRLAR: Gelecekte internetin daha yaygın ve dağınık biçimde olacağını öngören bu olumlu senaryoya göre teknoloji, internete bağlanmayı ve cihazları daha da düşük maliyetli hale getirecek ve dünya çapındaki talepler hızlı biçimde karşılanabilecek.

GÜVENSİZ BÜYÜME: Hükümet ve uluslararası kuruluşların önleyici yeteneklerine karşı gelmek için yapılan acımasız siber saldırılar ve kullanıcıların aşırı güvenlikten sıkıldığı bir internet ortamının gelişeceğinin öngörüldüğü bu senaryoda güvenli alternatiflerin ortaya çıkacağı, ancak çok pahalı olacağı belirtiliyor.

YERİNE GETİRİLMEYEN VAADLER: Ekonomik durgunluğun süregeldiği bir dünyada internetin yayılımının azalacağının düşünüldüğü bu senaryoda korumacı politikaların ağ teknolojilerinin gelişimini engelleyeceği ve bunun da ekonomik zayıflığı artıracağı kaydediliyor.

YOĞUN İLGİ: İnternetin kendi başarısının kurbanı olacağının öngörüldüğü bu senaryoda ise IP bazlı hizmetlere olan aşırı talebin darboğazlar yaratacağı ve beklentiler ile gerçek internet kullanımı arasında büyük uçurumlar yaratacağına işaret ediliyor. ç

Gelecekte internetle tanışması beklenen 2 veya 3 milyarlık yeni kul-lanıcı kitlesinin büyük bir bölümünün gelişmekte olan piyasalardan olacağına dikkat çeken raporun eş yazarı ve Cisco Gelişmekte Olan

Piyasalar Strateji ve Ekonomi Direktörü Enrique Rueda-Sabater, “Bu yeni kitle halihazırdaki 2 milyar kullanıcıdan çok farklı olacak. Küresel iş modelleri ve ulusal politikalar eski beklentilere, davranışlara, tavırlara, tercihlere ve başa-rılara dayandırıldığı takdirde çökebilir ve başarısız olabilirler” diye konuşuyor.

Page 42: Eylul 2010

42 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

MÜKEMMELLİK YOLCULUĞU

Y aklaşık 8 yıl önce iş süreçlerimizi gözden geçirir-ken, iletişim gibi son derece esnek ve disiplinler arası bir alandaki iş verimliliğinin artırılmasının belli araçlara ve sistemlere bağlı olmadan müm-

kün olamayacağını gördük. Bu çıkarımdan hareketle şirke-timizin de kurumsal düzeyde benimsediği yaklaşım olan "EFQM Mükemmellik Modeli”ni iletişim alanında uygulama-ya karar verdik ve Siemens Kurumsal İletişim Bölümü olarak mükemmellik yolculuğumuza başladık.

Çalışmalarımız kapsamında iletişim bölümü olarak düzen-li bir şekilde her yıl vizyon, misyon ve stratejilerimizi ekip olarak hep birlikte değerlendirdik. Bunları şirketimizin stra-tejileri ve iş hedefleri doğrultusunda yeniledik ve bir son-raki yıl için yeni hedeflerimizi belirledik. Bunun yanında yine mükemmellik anlayışımız doğrultusunda iletişimimizi

“Stratejik İletişim Süreci” çerçevesinde gerçekleştirmeye başladık. "EFQM Mükemmelik Modeli”nin belirlediği 9 kri-ter doğrultusunda kendimizi liderlik, strateji, müşteriler, paydaşlar, çalışanlar ve bu konulardaki tüm çalışma ve iyi-leştirmelerimizin sonuçları alanlarında değerlendirip, eksik noktalarımızı belirledik. Mükemmellik döngüsünün temel dayanaklarından birisi olan iyileştirme çalışmalarına yöne-lik projelerimizle eksik noktalarımızı tamamlamaya gayret ettik. Bu değerlendirmeler ve iyileştirmelerin sonunda yö-netim, iş ve destek süreçlerimizin her biri için somut ve öl-çülebilir kriterler belirleyerek tüm süreçlerimizi ölçümledik. Bütün bu çalışmaları düzenli olarak yapmak tabii ki bizde ve paydaşlarımızda büyük bir kültür değişimi yarattı. En önemli ve bizi motive eden noktalardan bir tanesi de yıllar içinde bu kültür değişiminin sürekli ve sürdürülebilir olduğunu gör-mek ve yaşamak oldu. Bunu başarmanın en önemli adımı her aşamada stratejimizle aktivitelerimizin her zaman aynı doğrultuda olmasını sağlamaktı.Bu aynı zamanda bizi her yıl vizyonumuza biraz daha yaklaştırırken, misyonumuzun genişlemesini sağladı ve daha fazla sorumluluk alabildik. Za-

Kurumsal iletişimde kaliteAlp Halil Yörükİletişim ve Kamu İlişkileri DirektörüSiemens A.Ş.

Page 43: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 43Önce Kalite’146 Eylül 2010

man içerisinde en başta belirlediğimiz stratejik iletişim planı, basın ilişkileri, iç iletişim /liderlik iletişimi, imaj yönetimi/reklam ve online iletişim, organizasyon yönetimi süreçleri-mizin yanı sıra pazarlama iletişimi, kamu ilişkileri gibi temel iş alanlarını da kurumsal iletişim şemsiyesi altında toplar-ken zorlanmadık, süreç entegrasyonumuzu yılların verdiği mükemmellik anlayışı ve süreç yaklaşımımızla hızlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirdik.

Sorumluluk alanımızı genişletmenin yanı sıra zaman ve iş verimliliği, kalite felsefesi ile birleşince iç müşteri memnu-niyetimiz önemli ölçüde arttı. Birkaç yıl içerisinde iç müşteri memnuniyetinde 9. sıradan 1. sıraya kadar yükseldik ve lider konumumuzu korumayı başardık. Bu da biz ve paydaşlarımız için “Mükemmellik Yaklaşımı”nın en somut ve değerlendiri-lebilir sonuçlarından bir tanesi oldu.

Bir iletişim bölümünde “Mükemmellik Yaklaşımı” nı hayata geçirmenin diğer bir ölçülebilir sonucu da her ne kadar ön plana çıkartmak konusunda temkinli de olsak her yıl belir-

odaklı bir yaklaşım benimsendiğinden stratejiden sapmama-yı sağlıyor ve bu da iletişim mesajlarının hedef kitlelerine çok daha etkin ve sürdürülebilir şekilde ulaştırılmasına ne-den oluyor. Zaten iletişimin de ana hedefi bu.

Herşeyden önce başarılı bir takım çalışması gerekiyor ve iletişimde mükemmellik yolculuğu mutlaka kararlılık gerek-tiriyor. Ki bu yaklaşım ekip içerisinde bir kültür haline gele-bilsin ve ekibe sonradan katılan kişiler ya da süreçler kolayca sisteme ve bu kültüre entegre olabilsin. Kültür oluşturmak da zaman ve kararlılık meselesi. Mükemmellik yaklaşımını benimseyecek ekiplere verilebilecek en önemli tavsiye, mü-kemmelliği kısa vadede ulaşılacak bir hedef olarak değil, bir yolculuk olarak algılayıp, bunu kişisel ve bölümsel temelde hayata uyarlayabilmek ve günlük hayatımızda da işlerimizi yaparken bu anlayışla çalışmaktır. Ancak bu şekilde elde edi-len başarılar uzun soluklu ve sürdürülebilir olabilecektir. ç

Mükemmellik yaklaşımını benimseyecek ekiplere verilebilecek en önemli tavsiye, mükemmelliği kısa vadede ulaşılacak bir hedef olarak değil, bir yolculuk olarak al-gılayıp, bunu kişisel ve bölümsel bazda hayata adapte edebilmek ve günlük ha-yatımızda da işlerimizi yaparken bu anla-yışla çalışmaktır.

lediğimiz, özdeğerlendirme puanı hedeflerimiz oldu. Bu 8 yıllık zaman zarfında özdeğerlendirme puanımızın her yıl gözle görülür bir şekilde artması iletişim ekibi olarak moti-vasyonumuzu çok olumlu şekilde etkiledi. 8 yıllık bir sürede başlangıç puanı 156 olan bir olgunluk düzeyini 573 seviye-sine çıkartmayı başardık, hedefimiz ise önümüzdeki yıl 600 baremini aşmak ve ödüle başvurabilecek kriterleri sağlamak. Her ne kadar Kalite Ödüllerinde kurumsal bölüm kategorisi olmasa da bunun önümüzdeki yıllarda “Operasyonel Birim” kategorisinin yeniden tanımlanması ile ödül kategorisi ola-rak ekleneceğine inanıyoruz.

İletişim gibi esnek ve disiplinler arası bir konuya mükem-mellik anlayışıyla yaklaştığınızda bu konuyu tüm kriterler bazında somut olarak değerlendirme fırsatı yakalanabiliyor. Bu bir yandan hedef kitle ile gerçekleştirilen iletişimin et-kinliğini artırırken, bir yandan da hem departmanda hem de paydaşlarda bir kültür değişimi yaratıyor. Strateji ve vizyon

Alp Halil Yörük

TED Ankara Koleji ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fa-kültesi (Mekteb-i Mülkiye) mezunu olan Alp Halil Yörük iş hayatına Koçbank’ta (Yapı Kredi) hazine departmanında başladı. Sırasıyla Merchant Bank (Deutsche Bank) ve Merrill Lynch’te çalıştıktan sonra hazine bölümünü kurmak üzere Siemens’in bünyesine katıldı. Beş yıl hazine bölümünü yönet-tikten sonra halen yürütmekte olduğu İletişim ve Kamu İliş-kileri bölümünün direktörlüğünü üstlendi. Şirket bünyesinde kurulan Mevzuata Uyum (Compliance) Kurulunun da üyesi olan Yörük, Siemens AG’nin dünya çapında görevlendirilmiş belirli sayıdaki Çeşitlilik (Diversity) Elçilerinden birisidir. Gö-revi gereği şirketi iş örgütlerinde ve sivil toplum örgütlerinde temsil etmekte olup Troia Vakfı’nın yönetim kurulu üyesi ve Propeller Derneğinin de denetim kurulu üyesidir. Gençlerin gelişiminde aktif sorumluluk üstlenmek üzere gerek uluslar arası, gerek yerel ölçekte tüm mentorluk programlarında gö-nüllü olan Yörük, evli ve iki çocuk babasıdır.

Page 44: Eylul 2010

44 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

ULUSAL KALİTE HAREKETİ

Rekabet ortamında fark yaratabilmek

Duygu ÜnlüMAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş.Garanti Hizmetleri Yöneticisi

Page 45: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 45Önce Kalite’146 Eylül 2010

K alite faaliyetlerinizden bahseder misiniz?

Şirketimizin kalite faaliyetleri, sağlam

temellere dayalı kalite yönetim sistemimiz kapsamında yürütülmektedir. Toplam kalite felsefesi üzerine kurulu, müşteri odaklı yönetim sistemimizin esaslarından olan müşteriyi anlamak, ihtiyaçlarını belirlemek ve bu ihtiyaçları karşılamak için stratejiler oluşturmak amacıyla düzenli olarak müşteri memnuniyeti analizleri gerçekleştirmekte ve sonuçlarını titizlikle değerlendirmekteyiz. Sürekli iyileştirmeyi hayat felsefesi haline getirmiş çalışanlarımızın yaratıcı fikirleri ile oluşturulan çözümler sayesinde müşteri memnuniyeti ölçümlerinde her geçen gün daha iyiye giden sonuçlar elde etmekteyiz. Son dönemde gerçekleşen ölçüm sonuçlarına göre %84 müşteri memnuniyeti puanı ile Türkiye genelinde çok önemli bir yer elde ettik. Bu çerçevede başarıyla tamamladığımız önemli projeler arasında, müşteri ilişkileri yönetimimizde kaliteyi arttırmada büyük katkı sağlayan SBYS (Satış Bilgi ve Yönetimi Sistemi) projemiz yer almaktadır. Bu proje, gerçekleştirildiği kuruma ve ekonomiye katkısı, analizin ve uygulamanın kalitesi gibi kriterleri esas alan, Yöneylem Araştırması Derneği (YAD) tarafından düzenlenen “En iyi Endüstri Mühendisliği, Yöneylem Araştırma Projesi ve Uygulaması Yarışması”nda büyük ödüle layık görülmüştür. Periyodik olarak gerçekleştirdiğimiz bayi ve servis denetimleri ile personelimize vermiş olduğumuz satış ve servis eğitimleri hizmet kalitesini arttırma yönündeki önemli uygulamalarımızdandır.

Müşteri istekleri, şirket politikalarımız ve hedeflerimiz ile uyumlu süreçlerin oluşturulması ve yönetimi de anahtar

kalite faaliyetlerimiz arasında yer almaktadır. Her sürecimiz için tanımlanmış performans göstergeleri ve bir süreç sorumlusu mevcuttur. PUKÖ döngüsü kapsamında gerçekleşen çalıştaylarda süreçlerin performansı gözden geçirilerek gerekli iyileştirmeler yapılmaktadır.

Tüm bu faaliyetlere yön veren vizyon sahibi liderlerimiz ve toplam kalite bilincine sahip çalışanlarımızın katkıları ile sürekli yükseliş gösteren bir başarı grafiği elde etmekteyiz.

Ulusal Kalite Hareketi'ne katılma fikri nasıl doğdu?

Ulusal Kalite Hareketlerinde temel alınan EFQM Mükemmellik Modeli konusunda eğitim almış, hatta Türkiye’de ve benzer modelde Amerika’da değerlendirici görevlerinde yer almış yöneticilerimiz bulunmaktadır. Bu modeli benimsemiş kuruluşların elde ettiği kazanımlar bizzat gözlemlenmiş ve aynı yaklaşımın şirketimizde de uygulanması isteği ve alt yapısı oluşmuştur.

Bu alt yapı ile meydana getirdiğimiz, toplam kalite felsefesine dayalı yönetim sistemimizin, EFQM mükemmellik modeline paralel uygulamalara sahip olduğunu düşünüyoruz. Şirket vizyonu doğrultusunda oluşturulan şirket hedeflerini kişisel hedeflerle ilişkilendirmiş, sonuç odaklı politikalarımızla mükemmelliğe doğru ilerlediğimize inanıyoruz. Mükemmelliğin bir hedef değil, bir yolculuk olduğunun farkındalığıyla “şu an neredeyiz” ve “daha iyiye nasıl ulaşırız” sorusunu daima kendimize sormaktayız. Model çerçevesinde bulunduğumuz konumu belirlemek için, Ulusal Kalite Hareketleri kapsamındaki özdeğerlendirme de şirketimizin önem verdiği bir araçtır. Bu özdeğerlendirme sonuçlarının,

gelecekteki uygulamalarımıza çok önemli katkılar sağlayacağına inanmaktayız.

Ortaya çıkan bu ilgi ve ihtiyaçlar sonucunda, Ulusal Kalite Hareketleri’ne dahil olmaya hazır olduğumuza inanarak KalDer ile iyi niyet sözleşmesini imzaladık. Başta mükemmelik proje ekibimiz olmak üzere, tüm çalışanlarımızın desteği ve Türkiye genelindeki diğer organizasyonlara da örnek oluşturabileceğini umduğumuz uygulamalarımız ile gelecekte Kalite ödülünü kazanmayı hedeflemekteyiz.

Kalite yolculuğunda geçirdiğiniz evreleri ve kaydedilen aşamaları anlatır mısınız?

Kalite yolculuğumuz, MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. olarak ayrı bir yönetim sistemi kurma gerekliliği ile başlamıştır. Burada, sürekli iyileştirmeyi benimsemiş kurum kültürü ve bu kültürün oluşturulmasında çok önemli yeri olan vizyon sahibi liderlerimizin verdiği destek yadsınamaz. Sistemi oluştururken hedefimiz, ISO kalite belgesini almaktan çok daha fazlasıydı. Konu

Page 46: Eylul 2010

ULUSAL KALİTE HAREKETİ

46 Önce Kalite’146 Eylül 2010

hakkında bilgi ve deneyime sahip çalışanlarımızdan oluşan bir proje takımı kurduk. Ekibimiz, sorumluluk alanlarındaki uygulamaları yine PUKÖ döngüsü çerçevesinde geliştirerek, liderlerimizin de desteğiyle sürdürülebilirliğini sağladı. Devamında, daha önce bir kısmından bahsettiğim faaliyetler birbirini takip etti. Kazanmış olduğumuz bu ivme ile şimdiki hedefimiz, müşterilerimiz için daha farklı değerler oluşturmak ve mükemmellik yolculuğunda ilerlemektir. Bu amaçla da Ulusal Kalite Hareketleri içinde yerimizi almış bulunuyoruz.

KalDer’in çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?

Türkiye’de kalite bilincinin geliştirilmesi yönünde KalDer’in göstermiş olduğu çabaları ve kurumlara verdiği desteği takdirle karşılıyoruz. Şirket olarak, Türkiye’de kalite bilincinin arttırılması konusunda KalDer’in misyonuna elimizden gelen katkıyı sağlamaya devam edeceğiz. Dileğimiz, bu olanaklardan daha çok kurumun faydalanmak istemesi ve dünya sınıfı Türk şirketlerinin sayısının artış göstermesi ile yaşam kalitesi yükselen ulusumuzun beklenen refah seviyesine ulaşmasıdır.

Ülkemizde mükemmellik anlayışının gelişmesi için vereceğiniz tavsiyeler var mı?

Kalite anlayışının gelişmesi için, müşteri odaklı politikalara ve toplam kalite yönetimi felsefesinin kurum kültürüne yerleştirilmesine ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Bütün bunlar, şüphesiz, üst yönetimlerin çalışmalara tam desteği ile gerçekleşebilmektedir. Burada söz konusu olan, alışılmış yöneticilik kavramı yerine vizyon sahibi liderlik anlayışıdır. Geleceğin liderlerinin yetiştirilmesi stratejik

yatırımlardandır. Diğer bir konu ise sistemsel bakış açısıdır. Bilindiği gibi günümüzde kalite konusunda faydalanabileceğimiz birçok araç ve yöntem mevcuttur. Bu yöntemleri uygulayan her şirketin istenilen sonuçlara ulaşamamasındaki etkenlerinden biri, sistemsel bakış açısının eksikliğidir. Önemli olan, kurumların kaliteye sistemsel bakış açısı getirerek, kendilerine uygun araç ve yöntemlerin entegrasyonuyla oluşturdukları yönetim sistemleriyle kalite anlayışını geliştirmek ve yaygınlaştırmaktır. İşte burada, toplam kalite ve buna bağlı olarak mükemmellik modelleri ön plana çıkmaktadır.

Kalite bilincini oluşturmak ve toplam kaliteyi yaşam biçimi olarak hayata geçirmek isteyen şirketlerimiz, KalDer gibi kuruluşların etkinliklerine katılım ile diğer organizasyonların örnek uygulamalarını kıyaslama fırsatları bulabilirler. KalDer’in birçok önemli etkinlik ve faaliyetleri arasında, özellikle Ulusal Kalite Hareketleri’ni ilgili kurumlara tavsiye ederim.

Sektörünüzdeki kalite anlayışının gelişmesi için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?

İçinde bulunduğumuz sektör ne olursa olsun aslında kalite anlayışının gelişmesi için atılması gereken adımlar benzerdir. Bu

anlamda, ülkemizde kalite bilincinin yerleşmesi için yapılması gerekenler konusundaki düşüncelerimin, sektörel anlamda da benzer olduğunu söyleyebilirim. Üretim sektöründe faaliyet gösteren firmalardan hastanelere, eğitim kurumlarına kadar değişik sektörlerdeki kuruluşların, aynı mükemmellik modeline göre sistemlerini geliştirerek başarıya ulaşması da aslında bunun en güzel kanıtıdır. Bu sistemlerin oluşturulmasında müşteri odaklılık, liderlik, veriye dayalı karar mekanizmaları, herkesin katılımının sağlanması gibi her sektör için benzer olan prensipler yer almaktadır.

Şüphesiz ürün kalitesi ve müşteri beklentilerinde sektörler arası farklılıklar gözlenmektedir. Bunların iyi anlaşılması ve beklentilerin karşılanması gerekmektedir. Fakat, aynı zamanda, bugün kalitenin gelmiş olduğu yer düşünüldüğünde, fark yaratacak uygulamaların, oluşturulan stratejik ve bütünü kapsayan sistemlerde yer aldığı bir gerçektir. Günümüzün rekabetçi ortamında ancak bu farkı yaratabilen şirketler yerlerini korumayı başarabilmektedir. ç

Page 47: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010

Page 48: Eylul 2010

ULUSAL KALİTE HAREKETİ

48 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

Değişimin yönetilmesi

K alite faaliyetlerinizden bahseder misiniz?

2008 yılı sonunda Aras Lojistik, Aras Kurye ve Fillo

Kargo tüzel kişilikleri devam etse de Fillo Markası altında tek merkez-den yönetilmeye başlandı. 2009’un başından bu yana her ay büyüme-ye ve sinerjisini arttırmaya devam ederken Toplam Kalite Yönetimi felsefesini benimseyerek Fillo son iki sene içerisinde kalite konusunda önemli aşamalar katetti. Öncelikle tüm yöneticilerin önderliğini yaptığı

bir değişimle üç ayrı şirketin yöne-tim süreçleri ve operasyonel süreç-leri birleştirildi ve bu değişim ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ile tescil edildi. ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi haricinde yine Top-lam Kalite Yönetiminin bir modeli olan EFQM Mükemmellik Modeli doğrultusunda çalışmalar başlatıldı. Tüm yönetim kadrosu süreç eği-timleri ve model eğitimleri alarak yapılan işleri sistemsel hale getirmek için, iyileştirme ve kriter ekipleriyle çalışmalarımıza başlamış olduk.

Fillo Kargo 7 Ocak 2010 günü Ulusal Kalite Hareketi İyiniyet Bildirgesi'ni imzaladı. Fillo Kargo'nun İnsan Kaynakları Eğitim ve Kalite Müdürü Mihrimah Yıldırım, şirketlerindeki kalite yolculuğunu bizlere aktarıyor.

Mihrimah YıldırımFillo Kargo İnsan Kaynakları

Eğitim ve Kalite Müdürü

Page 49: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 49Önce Kalite’146 Eylül 2010

Ulusal Kalite Hareketine katılma fikri nasıl doğdu?

Aras Holding bünyesinde faaliyet göstermekte olan Fillo; holding bünyesinde devam etmekte olan Ulusal Kalite Hareketi çalışmaları ve KalDer ile yapılan görüşmeler sonrasında Ulusal Kalite Hareketine katılma kararını aldık. Değişimi yönettiğimiz ve sistemleri entegre ettiğimiz dönemde modelle tanışmamız başarılarımızın temelini oluşturacağı bilinciyle KalDer’le 07 Ocak 2010 tarihinde İyi Niyet Bildirgesi imzalandık.

Mükemmellik yolculuğunda geçirdiğiniz evreleri ve kaydedilen aşamaları anlatır mısınız?

Ulusal Kalite Hareketinde çok yeni olmamıza rağmen Toplam Kalite Yönetimi bize yabancı bir kavram olmadığı için kısa sürede büyük adımlar atıldı. 2009 yılı başından günümüze kadar süreçlerin yönetilmesi ve iyileştirilmesi üzerine devam eden çalışmalar ile birlikte Mükemmellik Modeli’ni iş yapma biçimimiz olarak benimsememiz sayesinde Değişimin Yönetilmesi sürecinde yola hazırlıklı çıktık. Birleşmeden sonra tekrar belirlenen temel ve destek süreçlerimiz ile birlikte iyileştirme ve kriter grupları kuruldu. Çalışanlarımızın katılımıyla sürekli iyileştirme felsefesi doğrultusunda çalışmaları devam ettirdik. ISO 9001:2008 belgesi ile tescil edilen Kalite Yönetim Sistemimizle 2010 yılında Mükemmellikte Kararlılık basamağını atlayarak Mükemmellikte Yetkinlik başvurumuzu yaptık. Kitabımızı yazmaya başladığımızda her çalışanımızın inancı ve heyecanı sistemlerin yazılması aşamasında işimizi kolaylaştırdı. Bu uzun soluklu yolculuğumuzda yaptığımız özdeğerlendirmelerle iyileştirmeye

açık alanlarımızı güçlendirerek her geçen gün mükemmelliğe bir adım daha yaklaşmaktayız.

KalDer’in çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?

Mükemmellik kültürünün yaşam biçimi haline dönüştürülmesi yolunda Gönüllülük değeri ile hareket etmekte olan bir KalDer; deneyimli, bilgili ve bu deneyim ve bilgilerini paylaşmaktan asla çekinmeyen ekibi ile Türkiye’nin tamamında çalışmalarına devam etmekte ve başarıları her platformda göstermektedir. Mükemmellik yolculuğumuzda KalDer’i bir yol arkadaşı olarak görmekteyiz.

Ülkemizde kalite anlayışının gelişmesi için vereceğiniz tavsiyeler var mı?

Tüketici tarafından oluşturulan algının haricinde kalitenin bir iş yapma biçimi olmasının ve sadece pazar payı arttırmak gibi hedeflerle değil felsefe olarak benimsenmesini

sağlamak için yapılan çalışmalara daha fazla değer verilmesi gerekmektedir. Bu Farkındalığı yaratmayı amaç edinmiş KalDer’in yarattığı algının desteklenmesi ve yaratılan değerin gün geçtikçe katılımlarla desteklenmesine katkıda bulunulmalıdır.

Sektörünüzdeki kalite anlayışının gelişmesi için neler yapılması gerektiğini düşünüyor sunuz?

Lojistik sektörünün diğer tüm sektörlerle olan ilişkisinden dolayı lojistik sektöründeki anlayış diğer tüm sektörleri etkilemektedir. İmalat sanayinde son ürün maliyetinin ortalama %12’inin taşıma, depolama gibi lojistik faaliyetlerine ait olması örneğinde görüldüğü gibi lojistik sektöründe kalite kavramının tüm süreçlere yayılması ile hem mevcut sektörde hem de diğer tüm sektörlerde rekabet gücü başta olmak üzere verimlilik ve etkinliğin artması sağlanabilecektir. ç

1998'de Kargo sektöründe faaliyet göstermeye başlayan şirketimiz, 2003 yılından itibaren FILLO Kargo olarak, Aras Holding bünyesinde hizmetlerine devam etmektedir.

FİLLO 2009 yılında Aras Holding bünyesinde bulunan ve her biri alanında uzman olan Fillo Kargo, Aras Lojistik ve Aras Kurye'nin birleşmesi ile yeniden yapılanmıştır.

Bu üç kuruluşun gücü, müşterilerinin tedarik zincirinde daha etkin ve verimli olmasını sağlayacak hizmetleri rahatlıkla sunabilecek bir şekilde bir araya getirilmiştir.

Fillo, hammadde tedarikten ürün dağıtımına, satış sonrası hizmet

FILLO KARGO

desteğinden ters lojistik hizmetlerine kadar tedarik zincirinin tüm aşamalarında müşterisinin ihtiyacına özel çözümler üreten bir firmadır.

Fillo sektör odaklı bir lojistik hizmeti anlayışına sahiptir. Bu sayede müşterilerine piyasadaki rekabet koşullarında avantaj sağlar. Fillo sunduğu hizmetleri müşterilerinin taleplerine göre şekillendirebilecektir.

Fillo Kargo'nun hizmetleri:

Kargo Hizmetleri, Şehirlerarası Taşımacılık (Karayolu) ve Şehir içi Toplama/Dağıtım, Depolama Hizmetleri, Depo içi Katma, Değerli Hizmetler, Şehir içi Dağıtım ve, Taşımacılık Hizmetler, Odaklı/Özel, Hizmetler, Kurye Hizmetleri.

Page 50: Eylul 2010

50 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

TÜRKİYE MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ENDEKSİ

Ulusal Endeks 0,5 puanlık artışla 75,6 olarak gerçekleşti

Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi 2010 yılı 2. çeyrek

ölçümlerinde ambalajlı su, meyve suları, akaryakıt istasyonları, havayolları ve küçük ev aletleri sektörleri kapsandı. 2009 yılı ölçümleri ile karşılaştırıldığında, meyve suları, akaryakıt istasyonları, havayolları sektörlerinde müşteri memnuniyeti artarken, ambalajlı su sektöründe aynı seviyede kaldı.

A CSI (American Custo-mer Satisfaction Index), National Quality Rese-arch Center ve Michigan

Üniversitesi lisansı ve proje yönetim desteği ile yürütülen Türkiye Müş-teri Memnuniyeti Endeksi (TMME) ile, 2005 yılından beri her 3 ayda bir, cep telefonundan gıdaya; binek otomobilden bankacılığa kadar 25’i aşkın sektörde müşterilerin memnu-niyeti ölçülerek, sonuçlar kamuoyunu açıklanıyor.

En kapsamlı ve örnek uygulama Türkiye’den

KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A.Hamdi Doğan, yaptığı açıklamada, ACSI modeli ile dünyada Amerika da-hil 20’yi aşkın ülkede müşteri mem-nuniyeti endeksinin ölçüldüğünü ve modelin sahibi olan Amerika’dan sonra en kapsamlı ve örnek uygula-manın Türkiye’de gerçekleştirildiğini söyledi.

TMME, kurumsal karne niteliği taşıyor

TMME ile Türkiye’nin rekabet hari-tasının çıkarıldığını belirten KalDer Yönetim Kurulu Başkanı, “TMME üyelerine iletilen detaylı raporlar kuruluşlar için hem kendi hem de ra-kiplerinin durumunu görerek strateji geliştirebilecekleri bir kurumsal karne niteliği taşıyor, 5 yıllık bilgilerin de yer aldığı TMME raporları kuruluşlara, geçmişle bugünü kıyaslama imkanı sağlıyor” dedi.

Vatandaş memnuniyeti de ölçülmelidir

ACSI modeli ile Amerika’da 1993 yılından beri vatandaş memnuni-yetinin de ölçüldüğünü ve ölçüm sonuçlarının performans göstergesi olarak kullanıldığını belirten Doğan, Amerika’da vatandaş memnuniyeti ölçümlerine başlanmadan önce dün-yada en iyi 60 modelin incelendiğini,

en güvenilir ve en uygun modelin ACSI modeli olduğu görülerek uygu-lamanın başlatıldığını ekledi.

Türkiye’de de vatandaş memnuniyeti ölçümesinin önemini vurgalayan KalDer Yönetim Kurulu Başkanı, “vatandaş memnuniyeti ölçümü ile kamu kurumları, öncelik ve hedef-lerini tanımlayabilecek ve başarı-larını ölçebileceklerdir, vatandaş memnuniyeti performansına göre kamu kuruluşlarına kaynak ayrılması başarılı kurumların desteklenmesini sağlayacaktır” dedi.

Vatandaş memnuniyeti ölçümleri için devletin ilgili kurumlarının karar ve desteğine ihtiyaç duyduklarını söyleyen Doğan, “Beş yıldır özel sektörde sürdürdüğümüz Türki-ye Müşteri Memnuniyeti Endeksi çalışmamız vatandaş memnuniyeti ölçümlerine temel oluşturacak nite-liktedir” dedi.ç

72.5

73.8 73.974.3 74.5

73.9 74.174.6

74.374.6

73.4

74.775.2

75.875.2 75 75.1 75.1

75.6

73.574.1

74.4 74.474.9

75.2 75.3 75.274.9

75.2 75.1 75

75.776 76.1 76 75.9 75.9 75.9

70

71

72

73

74

75

76

77

78

79

80

Q4 2005

Q1 2006

Q2 2006

Q3 2006

Q4 2006

Q1 2007

Q2 2007

Q3 2007

Q4 2007

Q1 2008

Q2 2008

Q3 2008

Q4 2008

Q1 2009

Q2 2009

Q3 2009

Q4 2009

Q1 2010

Q2 2010

TMME

ACSI

Ambalajlı su sektöründe Erikli; meyve suları sektöründe Pınar; akaryakıt istasyonları sektöründe Opet ve Shell; havayolları sektöründe Türk Hava Yolları; küçük ev aletleri sektöründe ise Bosch, Beko ve Arçelik müşteri memnuniyetinde en yüksek puanları alarak birinci oldular.

Page 51: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 51Önce Kalite’146 Eylül 2010

Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi (TMME) 2006-2010 2. Çeyrek TMME Sonuçları

Türkiye Sonuçları ABD SonuçlarıTMME 200 2007 2008 2009 2010 ACSI 2006 2007 2008 2009 2010

73.9 74.1 73.4 75.2 75.6 74.4 75.3 75.1 76.1 75.9

Sektörel Sıralama 1. Çeyrek 2006-2010 Sektörel Sıralama 1. Çeyrek 2006-2010

Sıra Sektör TMME 2006

TMME 2007

TMME 2008

TMME 2009

TMME 2010 Sektör ACSI

2006ACSI 2007

ACSI 2008

ACSI 2009

ACSI 2010

1 Meyve Suları* 80 82 80 79 80 Su Ölçülmüyor Ölçülmüyor Ölçülmüyor Ölçülmüyor Ölçülmüyor

2 Su* 80 82 80 79 79 Meyve Suları Ölçülmüyor Ölçülmüyor Ölçülmüyor Ölçülmüyor Ölçülmüyor

3 Akaryakıt İstasyonları 78 78 77 75 78 Akaryakıt İstasyonları 71 70 74 764 Küçük Ev Aletleri Ölçülmedi Ölçülmedi Ölçülmedi Ölçülmedi 77 Havayolları 65 63 62 64 665 Havayolları Ölçülmedi 74 73 70 72

Kurumsal Sıralama 2. Çeyrek 2006-2010 Kurumsal Sıralama 2. Çeyrek 2006-2010

Sıra Sektör KurumMarka

TMME 2006

TMME 2007

TMME 2008

TMME 2009

TMME 2010 Sektör Kurum

MarkaACSI 2006

ACSI 2007

ACSI 2008

ACSI 2009

ACSI 2010

1 Ambalajlı Su* 80 82 80 79 79 Ambalajlı Su Ölçülmüyor Ölçülmüyor Ölçülmüyor Ölçülmüyor Ölçülmüyor

Erikli 86 84 84 84Nestle 83 83 81 83Pınar 84 83 82 82Hayat 83 82 79 79Sırma 75 80 76 79Aytaç 80 83 76 79Damla Su Ölçülmedi Ölçülmedi Ölçülmedi 76Diğer 80 77 76 77

2 Meyve Suları 80 82 80 79 80 Meyve Suları Ölçülmüyor Ölçülmüyor Ölçülmüyor Ölçülmüyor Ölçülmüyor

Pınar 86 83 82 83Aroma 82 82 79 82Cappy 81 79 82 81Dimes 81 80 79 81Tamek 84 79 80 80İçim 85 85 83 80Meyöz Ölçülmedi Ölçülmedi Ölçülmedi 78Meysu 73 77 70 74Diğer 75 75 72 72

3 Akaryakıt İstasyonları 78 78 77 75 78 Akaryakıt

İstasyonları* 71 70 74 76 Açıklanmadı

Opet 79 80 79 80Shell 79 77 77 80Petrol Ofisi 77 76 73 77BP 77 76 74 74Diğer 74 76 71 75

4 Havayolları Ölçülmedi 74 73 70 72 Havayolları 65 63 62 64 66Türk Hava Yolları 78 80 76 77 Southwest Airlines Co 74 76 79 81 79AtlasJet 76 71 66 75 Diğer 74 75 75 77 75Sun Ekspres Ölçülmedi Ölçülmedi Ölçülmedi 70 Continental Airlines İnc. 67 69 62 68 71Pegasus 68 66 68 68 American Airlines (AMR) 62 60 62 60 63Onur Air 70 68 65 68 Delta Airlines Inc. 64 59 60 64 62Diğer 69 67 67 73 US Airways Group Inc. 62 61 54 59 62

Nortwest Airlines Co. 61 61 57 57 61United Airlines (UAL C.) 63 56 56 56 60

5 Küçük Ev Aletleri

Ölçülmedi Ölçülmedi Ölçülmedi Ölçülmedi 77

Bosch 82Beko 82Arçelik 82Philips 81Arzum 79Tefal 78Braun 77King 74Sinbo 70Diğer 73

*Meyve Suları ve Ambalajlı Su sektörleri 2006 yılında Alkolsüz İçecekler kategorisi altında ölçülmüşlerdir.**Memnuniyet sadece sektör düzeyinde ölçülmüştür.

Page 52: Eylul 2010

52 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

ŞUBELERDEN HABERLER-ANKARA

13. Kalite Çemberleri Paylaşım Konferansı 14 Ekim’de!

beri Ödül sürecinde ikinci aşamaya girildi. 14 Temmuz tarihinde gerçek-leştirilen toplantıda, değerlendiriciler tarafından sunulan uzlaşım puanları ışığında 11 başvurunun 8’inin finale kalmasına ve bu kalite çemberlerine saha ziyareti gerçekleştirilmesine

karar verildi. Ağustos sonunda biten

saha ziyaretleri sonrasında ödül ala-

cak kalite çemberleri, 14 Ekim 2010

tarihinde gerçekleştirilecek 13. Kalite

Çemberleri Paylaşım Konferansı’nda

açıklanacak. ç

Ülkemizde kalite çemberleri uygu-lamalarının yaygınlaştırılması farklı sektörlerdeki başarılı uygulamaların ve bilgi birikiminin paylaşılması ama-cıyla her yıl KalDer tarafından Kalite Çemberleri Paylaşım Konferansı gerçekleştirilmektedir. 14 Ekim 2010 tarihinde on üçüncüsü düzenlenecek olan konferansa, kalite profesyonel-leri, kuruluş yöneticileri ve çalışan-ların oluşturacağı 600 kişilik katılım beklenmektedir. Konferans bünyesin-de bu yıl üçüncü kez, “Kalite Çemberi Ödülü” verilecektir.

8 Kalite Çemberi Finale Kaldı!

Şubat ayında değerlendirici başvuru-ları ile başlayan 2010 Yılı kalite Çem-

KalDer üyelerine 80 TL, diğer katılımcılara 105 TL olan Konferans katılım bedelleri ve program hakkında detaylı bilgi edinmek ve kayıt yaptırmak için www.kalder.org adresini ziyaret edebilirsiniz.

2010 Kalite Çemberi Ödülü Finalistleri

KURUM ÇEMBER ADIİnci Akü Grup Anemon

Schott Orim Cam Grup Bepanthen

Boytaş Mobilya Grup Periyod

Boytaş Mobilya Non-Stop

Odtü Mersin Koleji Okuyan Çocuk İçimizde Umut

Kordsa Global Etkin Bakım 2

2 Gizli Firma

KalDer Ankara Şubesi tarafından düzenlenen 13.

Kalite Çemberleri Paylaşım Konferansı bu sene 14 Ekim 2010 tarihinde ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Page 53: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 53Önce Kalite’146 Eylül 2010

KalDer Bursa Şubesi faaliyetleri

ŞUBELERDEN HABERLER-BURSA

2010 Bursa Kalite Ödülü Deneyim ve Paylaşım Toplantısı gerçekleştiÇağdaş kalite anlayışının yaygınlaşması, kalite çalışmalarının teşvik edilmesi ve ödüllendirilmesi amacıyla 1998 yılından bu yana BUSİAD ve KalDer Bursa Şubesi işbirliği ile yürütülen Bursa Kalite Ödül süreci, 16 Eylül 2010 Perşembe günü yapılan “2010 Bursa Kalite Ödülü takviminin açıklandığı Basın Toplantısı” ve ardından gerçekleşen, 2009 Bursa Kalite Ödülü sürecinde yer alan kurum ve kuruluşların deneyimlerini aktardığı “Paylaşım Konferansı” ile başladı. Basın toplantısında BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı M. Arif ÖZER, KalDer Bursa Şubesi Yönetim Kurulu

Başkanı Emin DİREKÇİ, KalDer Bursa Şubesi Bursa Kalite Ödülü Yürütme Kurulu (BKÖYK) Başkanı Sadettin ÇİÇEK süreç hakkında kamuoyunu bilgilendirdi. Ardından gerçekleşen Paylaşım Konferansı’nda 2009 yılında ödül sürecinde yer alan Makbule Atadan Anaokulu Müdürü Kezban ERKEN, Gıda Kontrol ve Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürü Harun SEÇKİN, Zübeyde Hanım Kız Meslek Lisesi Müdür Yrd. Emel KARA, Farba Genel Müdürü Ayhan GÜRBAY ödül sürecindeki deneyimlerini paylaştı.

Üniversite Öğrencilerine Yönelik Kalite Personeli Yetiştirme Programı'nda 5. Dönem BaşlıyorUludağ Üniversitesi ve KalDer Bursa Şubesi işbirliğinde 2006’da başlayan ve bugüne dek 167 öğrencinin katıldığı Kalite Personeli Yetiştirme Programı’nın beşincisi 16 Ekim 2010’da başlıyor.

Kalite anlayışının ülke genelindeki özel ve kamu kuruluşlarında yaygınlaştırılması, öğrencilerimizi TKY konusunda eğiterek iyi bir iş yaşamına başlamalarını sağlamak amacıyla gerçekleştirilen programda; kaliteye giriş ve toplam kalite yönetimi, kalite araçları ve teknikleri ve standartlar hakkında bilgiler veriliyor. Programlar arasında uzman konuk konuşmacılar yer alarak deneyimlerini öğrencilerle paylaşıyor. Eğitmenler; toplam kalite yolculuğunda tecrübeli kuruluşların örnek uygulamalarında fiilen yer alan deneyimleri üst seviyede olan yöneticiler ve özel sektörü yakından takip eden Uludağ Üniversitesi’nin değerli akademisyenlerden oluşuyor.

İş hayatına atılmadan önce katılan öğrencilerin TKY konusunda donanımlı olarak mezun olmaları konusunda avantaj sağlayan program, ortalama 10 hafta sürecek ve hafta sonları gerçekleşecek. Programı bitiren öğrencilere belgeleri törenle verilecek.

Uludağ Üniversitesi Teknik Bilimler MYO Mezuniyet TöreniKalDer Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Emin Direkçi ve Genel Sekreter Aykan Kurkur 22

Haziran 2010 tarihinde Fethiye Kültür Merkezi’nde düzenlenen U. Ü. Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu mezuniyet törenine katıldı. U. Ü. Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Rıdvan Ezentaş’ın daveti ile Emin Direkçi ve Aykan Kurkur öğrencilere mezuniyet belgelerinin takdiminde yer aldı ve öğrencilere bundan sonraki iş yaşamlarında başarılar dilediler.

Üyelerimizden Presmetal UKH’ye katıldı

Presmetal yöneticileri Serkan Atay,

Macide Binici, Gözde Deliömeroğlu,

Veysel Sırlı ve Halim Ferik’in

katılımıyla gercekleşen sunumun

ardından Presmetal UKH İyi Niyet

Bildirgesini imzalayarak “Kalite

yolculuğunda ben de varım” dedi. ç

Page 54: Eylul 2010

54 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

ŞUBELERDEN HABERLER-İZMİR

1 Nolu F Tipi Cezaevi bir ilki Gerçekleştiriyor…

tin kalitesinden ödün vermeyerek sürekliliğinin sağlanması oldu. Bu çalışmalar “oluşturulan kalitenin tescillenmesi ve ölçülebilir hale getirmesi” düşüncesini doğurdu. Bu düşünce KalDer İzmir Şubesi ve 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu’nun kesişme noktası oldu. KalDer İzmir Şubesi, 1 Nolu F Tipi Cezaevi’ne mükemmellik yolculuğunda refakat edecek, ona yol haritası çizecek ve onu Kalite Ödülleri’ne hazırlayacak. Bu saye-de “Kurumda geliştirmeye çalışılan programlar sistematik hale gelecek ve bir standart kazandırılarak, kurum

misyonunu duyurmak konusunda yardımcı olacak.”

T.C. Adalet Bakanlığı’ndan alı-nan onayla başlatılan faaliyetler Türkiye’deki başta F tipi olmak üzere cezaevlerinin Avrupa standartlarına getirilmesi konusunda örnek ve daha önce benzeri olmayan bir çalışma olacak. 1 Nolu F Tipi Yüksek Güven-likli Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu iler-leyen günlerde de Türkiye’de bulunan ceza infaz kurumları içinde farklılığını ortaya koyarak, yasaların öngördüğü çerçevede vizyonu ve misyonu ile örnek ortaya koyarak çalışmalarına devam edecek.ç

1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu, KalDer İzmir Şubesi’ne üye oldu ve İyi Niyet Bildirgesi’ni imzalayarak, Ulusal Kali-te Hareketi’ne girdi. 2009 Eylül ayın-da, Kurum yönetimine atanan Kurum Müdürü Ayhan ÇAPACI ile geçmişte yapılan çalışmalar yeniden tanımlan-dı ve Ayhan ÇAPACI liderliğinde Ceza İnfaz Kurumları içerisinde daha önce yapılmamış projeler hayata geçirildi. Kurum psikoloğu Ece Atalay Telsarar konuyla ilgili “Kurumumuzda İdari kadronun değişmesi ile başlayan kurumsal değişikliğin bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği düşüncesi ile arayışımızda KalDer’le tanışıp, değişim ve gelişimimizi sistemli bir şekilde geliştirmek amacıyla katılma-ya karar verdik.” dedi.

Bu projelerle hedeflenen yalnızca hizmet vermek değil, verilen hizme-

Türkiye’de ilk defa bir cezaevi kalite çalışmalarında

KalDer’in profesyonel tecrübesinden yararlanarak mükemmellik yolunda önemli bir adım attı…

Page 55: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 55Önce Kalite’146 Eylül 2010

Ulusal Kalite Hareketi Katılımcıları ve Kalite Ödülü Sahipleri Deneyimlerini Paylaştı

Ulusal Kalite Hareketi (UKH), KalDer’in başlatmış olduğu bir Toplam Kalite seferberliği ve ülkemizde daha çok kuru-luşun TKY’ni benimsemesi doğrultusunda bir sivil toplum hareketi yaratma girişimidir. Bu harekete katılan kurum ve kuruluşlar, EFQM Mükemmellik Modeli ve Özdeğerlendir-me eğitimi ile birlikte, TKY çalışmalarında KalDer gibi bir ortağın rehberlik ve desteğini yanlarına alarak, performans-larını yükseltme olanağını elde etmektedirler. Yerel Kalite Ödülleri, Bölgemizdeki kurum ve kuruluşların başarılı TKY çalışmalarını duyurmak, bilgi ve deneyimlerini paylaşmak ve EFQM Mükemmellik Modeli çerçevesinde değerlendire-rek Büyük İşletme ve KOBİ kategorilerinde ödüllendirmek amacıyla, KalDer İzmir Şubesi öncülüğünde yürütülen bir etkinliktir. Gerçekleştirilen konferansta önceki yıl KalDer İzmir Şubesi 2010 yılı ödül sürecinin kazananları, Ulusal Kalite ödülü kazanan kuruluşlar, Avrupa Kalite Ödülü kaza-nan kuruluşlar ve KalDer İzmir Şubesi 2010 yılı Ulusal Kalite Hareketi katılımcıları deneyimlerini paylaştılar. ç

Ege Bölgesi’nde kalite bilincinin yükseltilmesi ve yaygınlaştırılması, kuruluşların kalite yönündeki

çabalarının özendirilmesi ve ödüllendirilmesi amacıyla bu yıl altıncısı düzenlenen Kazananlar Konferansı 15 Eylül 2010 tarihinde Kaya İzmir Termal & Convention Oteli'nde yapıldı.

2011 Yılı Ödül Süreci Değerlendirici Başvuruları Başladı!

Ülkemizde ve Ege Bölgesi’nde kalite bilincinin yükseltilmesi ve yay-gınlaştırılması, kuruluşların kalite yönündeki çabalarının özendirilmesi ve ödüllendirilmesi amacıyla 2002

yılından bu yana düzenlenen “Ege Bölgesi Kalite Ödülü” ile kuruluşların süreçlerinde iyileştirmeye açık alan olarak belirledikleri konularda yap-tıkları ekip çalışmalarının değerlendi-rildiği “Yılın Başarılı Ekibi Ödülü”nün değerlendirici başvuruları başladı.

Bu sene değerlendirici eğitimleri Model ve Vaka eğitimleri olarak iki bölümde yapılacak.

2011 Yılı Yerel Kalite Ödülleri De-

ğerlendirici Eğitim Tarihleri:

Ege Bölgesi Kalite Ödülü Model

Eğitimi 5–6 Ekim 2010 Vaka Eğitimi

23–24 Kasım 2010

Yılın Başarılı Ekibi Ödülü Model

Eğitimi 7 Ekim 2010, Vaka Eğitimi

25 Kasım 2010 ç

Prestijli bir görev olan ödül değerlendiriciliği için her yıl düzenlenen eğitimlerin tarihleri belli oldu.

ŞUBELERDEN HABERLER-ESKİŞEHİR

KalDer Eskişehir Şubesi Üyeleri İftar Yemeğinde Buluştu

KalDer Eskişehir Şubesi, üyeler arasındaki işbirliği ve kay-naşmayı güçlendirmek amacıyla 6 Eylül 2010 Pazartesi günü Eskişehir Anemon Otelde bir iftar yemeği düzenledi. Derneğin seçkin üyelerinin, aynı zamanda Eskişehir ileri gelenlerinin katıldığı davette Yönetim Kurulu Başkanı Uz. Dr. A. Burak Erdinç üyelere katılımları için teşekkür ettiği bir konuşma yaparken Şube Genel Sekreteri Salih Yalçın, KalDer Eskişehir Şb.’in 2010 yılında verdiği eğitimler, ku-rum ziyaretleri ve diğer etkinlikleri hakkında ayrıntılı bir sunum aktardı.

Gecede KalDer Ailesine yeni katılan Sedef Medya’nın sa-hibi ve yöneticisi Fatih Sezer’e Katılım Belgesi YK Başkanı Uz. Dr. A. Burak Erdinç tarafından sunuldu.

Ayrıca gecede KalDer’in 2011 yılı Mayıs ayında düzen-leyeceği Kalite Şöleni’nin ana temasını belirlemek üzere küçük bir anket düzenlendi. İlerleyen saatlerde geniş bir yuvarlak masa etrafında toplanan üyeler KalDer’in 2011 yılı hedefleri, daha sağlıklı bir yayılım, tanıtım ve eğitim faaliyetleri için neler yapılabileceği konularında görüş alışverişinde bulundu. Üyelerden bazıları bu konularla il-gili gönüllü görevler üstlendiler.

Geceden keyifle ayrılan üyeler KalDer’in bu tür etkinlik-lerle üyelerini daha sık bir araya getirmesi dileğinde bu-lundular. ç

Page 56: Eylul 2010

56 Önce Kalite’146 Eylül 2010

KalDer, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'yu ziyaret etti

KalDer’den Haberler

KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A.Hamdi Doğan, KalDer Yö-netim Kurulu Üyesi Önder Kıratlılar, KalDer Genel Sekreteri Selim Güven ve KalDer Ulusal Kalite Ödülü Sorumlusu ve Üye/Gönüllü İlişkileri Yöneticisi Orhan Argon ile birlikte 30 Temmuz 2010 tarihinde İstanbul Valisi Sn. Hüseyin Avni Mutlu’yu ziyaret etti.

Doğan, İstanbul Valiliği görevine atanan Sn.Mutlu’yu kut-

ladı. Doğan aynı zamanda KalDer’in gelecek hedef ve stra-tejilerinden, Valilik ve KalDer arasında olabilecek işbirliğin-den, Valiliğin ve bağlı müdürlüklerde (Milli Eğitim) kalite alt yapısının iyileştirilmesi ve İstanbul Kalkınma Ajansı ile KalDer’in ortak bir çalışma yapılmasından bahsetti.

Mutlu ise KalDer’in çalışmaları konusundaki takdirlerini ve elinden gelecek her türlü desteği sağlayacağını ifade etti.ç

AB destekli, Türkiye Kalite Altyapısının Güçlendirilmesi Projesi başladı

Türkiye’de Kalite Altyapısının Güçlendirilmesi Projesi’nin açılışı 22 Eylül 2010, Çarşamba günü Ankara Sheraton Otel’de düzen-lenen törenle gerçekleşti. Açılış törenine Dış Ticaret Müsteşarı Ahmet Yakıcı, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Müsteşarı Michele Villani, KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A.Hamdi Do-ğan ve MFİB Başkanı Muhsin Altun da konuşmacı olarak katıldı.

Avrupa Birliği tarafından finanse edilen 4.8 milyon Euro tu-tarında yeni bir proje hayata geçiyor. Ana faydalanıcıları Dış Ticaret Müsteşarlığı ile KalDer olan Türkiye’de Kalite Altyapı-sının Güçlendirilmesi Projesi’nin (TKAG) sözleşme makamı ise Merkezi Finans ve İhale Birimi (MFİB). 27 ay sürecek projenin

hedef grupları arasında kamu kesimi ve özel sektörün yanı sıra tüketiciler de bulunuyor.

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ticarette teknik engel-lerin ortadan kaldırılması ve taraflar arasında malların serbest dolaşımının sağlanması amacıyla uygulanacak olan Türkiye’de Kalite Altyapısının Güçlendirilmesi (TKAG) Projesi başladı. AB tarafından finanse edilen ve Merkezi Finans ve İhale Birimi (MFİB)’nin sözleşme makamı olduğu 4.8 Milyon Euro tuta-rındaki projede kamu kesimini Dış Ticaret Müsteşarlığı, özel sektörü ise KalDer temsil ediyor. Proje kapsamında metroloji, standardizasyon, akreditasyon, gibi alanlarda kısa dönem tek-nik destekler, ülke raporları, laboratuarlar arası karşılaştırma ve yeterlilik testleri, ve farkındalık yaratma etkinlikleri düzenlecek.

Açılış konuşmasını yapan KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan, “Türkiye ekonomisi uluslar arası, yüksek kalite beklentili müşterilerin isteklerini karşılamadaki başarısı, başa-rı ile gerçekleştirdiği yapısal reformlarla mali krizlere ne kadar dayanıklı olduğunu göstermiş ve bu başarılarını dış satımdaki sıçramalı artışlarla perçinlemiştir. Yıllık 500 Milyar Dolar gibi hedefler artık kimseyi şaşırtmıyor. KalDer olarak bu başarının sürmesi için katma değer payı yüksek, kalitesine güvenilir, ye-nilikçi ürünleri artan oranlarda uluslar arası pazarlara sunma yolunda bu projenin de yaşamsal katkısı olacağına inanıyoruz.” dedi.ç

Page 57: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010

Page 58: Eylul 2010

58 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

MÜZE

1001 İCATTarihe ışık tutan

S ergide, 700-1700 yılları arasındaki bin yıllık döne-me ait, Ortaçağ’da Arap doktorların, gökbilimcilerin

kullandığı araç gereçten, 13. yüzyılda bugün Türkiye’de bulunan Cizre’de yapılmış bir saate kadar bir çok ilginç tasarım var.

Filli saat, aslında serginin en dikkat çeken parçalarından. 1206’da tasar-lanıp yapılmış olan orijinal saatin maketi, altı metre yüksekliğinde. Dev bir fil yontusunun üzerine oturtulmuş saatin akrep ve yelkovanı ejderhalara benzetilmiş. Ayrıca saat başlarının vuruşuyla birlikte hareket eden sarıklı bir takım robotlar var. Saat, daha önce antik Yunan’da da kullanılan bir su düzeneğiyle çalışıyor.

1000 yıllık tarihi süreçte İslam Medeniyetinin dünya bilim ve teknolojisine yaptığı katkının interaktif ola-rak aktarıldığı “1001 İcat” adlı sergi, Londra’dan sonra

İstanbul’da açılıyor. Sultanahmet Meydanı’nda 1000 metrekare-lik kapalı alanda açılacak olan sergide bilim tarihine ışık tutacak birçok eserin… yanısıra teknolojinin yardımıyla geçmişe uzanan sanal tarihi yolculuklar da yapılabilecek. İslam Medeniyetindeki kültürel ve bilimsel mirasın yeni nesillere en doğru şekilde akta-rıldığı sergi, 17 Ağustos’tan itibaren 5 Ekim 2010 tarihine kadar görülebilecek.

Serginin hem fikren doğuşunda hem fiilen gerçekleşmesinde önemli rol oynayan Profesör Salim el Hasani bu tasarımı şu sözlerle anlatıyor:

“1200’lerde, Türkiye’nin güneyin-de; Irak’ın biraz kuzeyinde bulunan Cizre’de, İsmail Ebul aziz Bin Rezzaz El Cizirî tarafından tasarlanıp yapıl-mış. Çeşitli medeniyetlerin, insanlı-ğın gelişmesine katkısını sembolize ediyor. El Cizirî kendi yaşadığı yerin doğal ortamında böyle bir hayvan ol-

Page 59: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 59Önce Kalite’146 Eylül 2010

mamasına rağmen, saati bir filin üze-rine oturtmuş, bu Hint medeniyetini simgeliyor. Filin karnına yerleştirilen ve saati çalıştıran su düzeneği antik Yunanı, inip çıkan ejderhalar Çin’i, sa-rıklı robotlar İslam dünyasını, kalenin üzerinde duran Zümrüd-ü Anka kuşu da antik Mısır medeniyetini temsil ediyor. Kısacası medeniyetler saati diyebiliriz buna...”

Profesör Hasani aslında sergilenenle-rin “İslam bilimi diye nitelenmesine de karşı. “Çünkü, bilim bilimdir. Bili-min Hristiyanı, Müslümanı, Yahudisi olmaz. Müslüman fizik, hristiyan fizik ayrımı yoktur mesela.” diyor.

“Ama, bizim burada vurgulamak iste-diğimiz, tarih boyunca, dini inançları ile bilimsel araştırma arasında her-hangi bir çelişki görmemiş çok sayıda Müslüman bilim adamı olduğudur. Bilim, Çinli, Hintli, Yunan, Müslüman, Hristiyan, Musevi herkesçe gelişti-rilmiş ve birbiriyle uyum içinde alıp verilmiştir. Bu serginin ana fikri de bu. O nedenle belki sergiye, “İslamî bilim” değil, “İslam aleminde bilim” demek daha doğru olacaktır.”

Serginin bir amacı da genç nesilleri bilime yönelmeye teşvik etmek, bu

Sultanahmet Meydanı’nda 1000 metrekarelik kapalı alanda açılan sergide bilim tarihinin görülebileceği birçok eserin yanı sıra teknolojinin yardımıyla sanal tarihi yolculuklar da yapılabilecek.

Bilim adamlarının günümüz dünyasının mühendislik, tıp ve mimarisine katkılarını interaktif bir şekilde ortaya koyan ve İslam medeniyetindeki kültürel, bilimsel mirasın yeni nesillere en doğru şekilde aktarılmasını amaçlayan sergi, 17 Ağustos-5 Ekim tarihleri arasında açık kalacak. İstanbul’dan sonra New York’a taşınacak ‘1001 İcat’, 7’nci yüzyıldan başlayarak 17’nci yüzyıla uzanan bilimsel mirası gözler önüne seriyor. Lagari’nin roket gücüne dayanan uçuşları, El-Cezeri’nin filli su saati, Hezarfen’in yaptığı kanatlarla uçuşu, Mimar Sinan’ın dehası ve birçok bilimsel eserin yer aldığı sergi alanı; ev, elışveriş, okul, hastane, şehir, dünya ve evrenin temsil edildiği yedi ayrı bölümden oluşuyor.

Londra’da açık kaldığı süre içinde 400 bin kişi tarafından ziyaret edilen sergi, Bilim, Teknoloji ve Medeniyet Vakfı tarafından ALJ Sosyal Sorumluluk’un sponsorluğunda düzenleniyor. Ücretsiz olarak gezilebilecek ‘1001 İcat’ kapsamında ayrıca konferanslar da düzenleniyor.

nedenle eserlerin hem eğitici hem de eğlendirici olmasına çalışılmış.

Sergilenen Cam imbik, değerli par-çalardan biri. Orta Doğu’da türünün bugüne kadar kalabilmiş en eski örneklerinden biri olan 10 ila 12. yüzyıl eseri imbiğin kimyasal damıt-ma işlemlerinde, özellikle parfüm üretiminde kullanıldığı düşünülüyor. Bunlar arasında yıldızların yerlerini gösteren ve kıblenin yönünün ve namaz saatlerinin belirlenmesinde kullanılan bir disk şeklindeki ustur-laplar da var. 17. yüzyıldan kalma Cebir’in tarihini anlatan bir kitap da Han’ın gururla tanıttığı parçalardan.

“El cebir aslında arapça bir kelime, dengenin kurulması, denklemin eşitlenmesi anlamına geliyor. Yazar John Harris, kitabında nefis bir dille cebirin nasıl medeniyetten medeni-yete geçtiğinin hikayesini anlatıyor. Hindistan’dan, Farslara, oradan Arap-lara, giderek Avrupa’ya ve İngiltere’ye kadar yolculuğunu takip ediyor.”

Peki İslam alemi, nasıl oldu da yüzler-ce yıl bilimde oynadığı öncü rolü kaptırdı? Profesör Salim el Hasani bilimsel gelişimi bir döngü olarak tarif ediyor.

“Bilimin tarih içinde, medeniyetler arasındaki seyahati, tamamen kendi-ne özgüdür. Sıra Avrupa’ya, Avrupa rönesansına gelmişti bu döngü içinde. Kuşkusuz tarihin döngülerinin yanında başka faktörler de vardır ve uzmanlar bunlar üzerinde durabilir.”

“Ama biz bu sergiyle, yüzlerce yıl önce sağlanmış ilerlemelerin hala ne kadar heyecan verici olduğunu, yeni kuşakların günlük yaşamlarını hala nasıl etkilediğini, bir yandan onlara ilham verdiğini bir yandan da başka kültürleri, halkları ve tarihi daha iyi anlamalarına yardımcı olduğunu göstermeye çalıştık.” ç

Page 60: Eylul 2010
Page 61: Eylul 2010
Page 62: Eylul 2010

62 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

GEZİ

Yenileşimin ve ekolojinin buluştuğu şehir: MASDAR

Otomobilin, çevreyi kir-leten yakıtların, hava kirliliği yaratan gazla-

rın ve çöplerin olmadığı bir kent düşünün. Bugünün modern ya-şamında bir hayal gibi gözüken bu düşünce, Abu Dabi’de gerçek oluyor.

A bu Dabi Emirliği, çöl üze-rinde geleceğin ekolojik kentini inşa ediyor. Yakla-şık 50 bin kişinin yaşaya-

cağı Masdar Şehri’nin altyapısında ve bu kentte inşa edilecek konutlarda çevre dostu en son teknolojiler kullanılacak. Dev projenin maliyeti ise 22 milyar dolar. Dünyanın altıncı büyük petrol ihracatçısı olan Abu Dabi Emirliği, bu maliyeti tek başına karşılamayacak. Zira, Masdar’daki konutlar çevreye duyarlı yapılar olacak. Bu nedenle finansmanın bir kısmı Kyoto Protokolü’nün de öngör-düğü şekilde, emisyon sertifikalarının satışıyla gerçekleştirilecek. Konut-ların, 2016 yılından itibaren konfor

içinde yaşamak isteyen alıcılara sunulması planlanıyor. İngiliz mi-marlık şirketinin sahibi Lord Norman Foster dünyanın farklı ülkelerinden 500 uzmanla, 21’inci yüzyılın ileri teknolojileri ile donatılmış kentini inşa etmeye çalışıyor. “Bu şehirle bir rüya gerçeğe dönüşüyor. Hepimiz iyi bir yaşam standardı istiyoruz. Yine hepimiz doğal kaynaklarımızı koru-mak, çocuklarımız ve torunlarımıza güzel bir gezegen bırakmak istiyo-ruz. Projemizin on ilkesi var. Bunlar arasında sıfır karbon, sıfır atık başta geliyor. Sürdürülebilirlik dediğimiz zaman çoğunlukla ihmal edilen adil

Page 63: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 63Önce Kalite’146 Eylül 2010

ticaret, fırsat eşitliği, sağlık, mutluluk, bölgesel gelenek ve kültürlere saygı” diyen Doğal Hayatı Koruma Vakfı uzmanı Rezzan El Mübarek, bu ilke-lerin Masdar şehir projesine rehberlik ettiğini belirtiyor.

Enerji kullanımında tasarruf

Masdar, yüzde 80 daha az su kullanı-mı, çöplerin yüzde yüz geri kazandı-rılması ve karbondioksit salınımının 0 düzeyine indirilmesi ile geleceğin örnek kenti olmaya aday. Tüm bu önemli çevre dostu özelliklerinin yanı sıra mimari olarak şehir geleneksel Arap şehirlerinin çizgilerini taşıyacak.

Güneş ve rüzgar enerjisi kullanılacak

Şehirdeki binaların, yeşil alanların ve su kaynaklarının aşırı sıcaklardan korunması da akıllıca tasarlanmış bir mimariyle sağlanacak. Ve tüm

bunların da yine çevreye zarar veren fosil yakıtlar kullanılmadan yapılması planlanıyor. Masdar’ın en önemli artılarından biriyse tüm elektriğin gü-neş ve rüzgar enerjisinden yararlanı-larak üretiliyor olması. Üretim fazlası şebeke aracılığıyla diğer şehirlere aktarılabilecek.

Peki bu şehirde insanlar neyle geçinecek?

“Tüm dünyadan şirketler için bu-rası cazibe merkezi olacak, yatırım yapmak, burada boy göstermek isteyecekler. Aynı zamanda bankalar, finans kuruluşları, Ar-Ge faaliyetleri geliştirmek isteyen teknoloji şirketler için de burası önemli bir merkez ola-cak” diyen Masdar Yönetim Kurulu Başkanı Sultan El Yaber, Masdar’ın yenilenebilir enerji sektörü için katma değer yaratmanın çözümü olacağını belirtiyor. ç

Page 64: Eylul 2010

64 Önce Kalite’146 Eylül 2010 Önce Kalite’146 Eylül 2010

YÖNETİCİ KİTAPLIĞI

İNOVASYONLA BAŞARIYI YAKALAYAN TÜRKLER

Mediacat Kitapları, 191 sayfa, 2. hamur, ISBN: 9789944383547; Eylül 2007

Kitabı okuduğunuzda her millette olduğu kadar, Türklerin de ticari hayatta yenilikçi fikirlerle içlidışlı olduklarını göreceksiniz. Zaten Türkler yenilikçi fikir ve farklı düşünme şeklinin hiç de yabancısı değil. Her ne kadar kendi keşifleri olmasa da, icadının üzerinden çok geçmeden kullanılmaya başlanan uçak, telgraf, tramvay, radyo ve son olarak cep telefonu, Türklerin yenilikçi fikirlere çok çabuk adapte olduğunu ve inovasyonun genlerine yerleştiğini kanıtlayan örneklerdir. Kitapta, yenilikçi fikirleriyle başarıyı yakalayan Türk işadamlarının öykülerinin yanı sıra aynı zamanda işledikleri “vahim” hatalar nedeniyle yok olan kimi markaların öykülerini de bulacaksınız.

Sabancı Üniversitesi ‘Araç Kutusu’ ile şirketleri inovasyona çağırıyor

T ÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu, şirketler için ‘İnovasyon Araç Kutusu’ üretti. Uluslararası Rekabet

Stratejileri dizisinin 12’nci kitabı olan ve Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Rekabet Forumu (REF-www.ref.sabanciuniv.edu) Direktörü Prof. Dr. Dilek Çetindamar ile Teknolojik ve Kurumsal İşbirliği Merkezi (TEKİM-www.tekim.com.tr) kurucu ortaklarından Elif Baktır tarafından hazırlanan ‘İnovasyon Araç Kutusu: Yöneticiler için Teknikler’ isimli kitap yayımlandı.

“İnovasyon Araç Kutusu: Yöneticiler için Teknikler” isimli çalışma Prof. Çetindamar ve REF Direktör Yardımcısı Selçuk Karaata tarafından basına tanıtıldı. Kitap, inovasyonun şirketlerde yeşermesi ve kalıcı olması için yöneticilerin yeteneklerinin gelişmesine yardım edecek teknikleri içeriyor.

REF Direktörü Prof. Dr. Dilek Çetindamar, çalışmayla ilgili olarak: “Küresel ekonomik kriz, yöneticilere, ekonomi ve yönetim eğitimiyle şekillenen düşünce sistematiğinin, karşılaşılan yönetim sorunlarını çözmekte yetersiz kaldığını gösterdi.

Rekabetin hızla artarak gittikçe karmaşık hale geldiği günümüzde yöneticiler farklı yaklaşımlara ihtiyaç duyuyorlar. Bu çalışmanın, Türkiye’de düşünce değişimini gerçekleştirecek olan yöneticilerin ve girişimcilerin ihtiyaç duyduklarında yardımına koşacak bir kaynak, bir “el kitabı” olmasını hedefledik. Teorik kısımları mümkün olduğunca kısa tutmaya çalıştık” dedi.

Kitapta, “inovasyon”, bir fikrin, “pazarlanabilir bir ürün ya da hizmete, yeni bir üretim ya da dağıtım yöntemine ya da yeni bir toplumsal hizmete dönüştürülme süreci” olarak tanımlanıyor. İnovasyonun tanımının da kendi

Sabancı Üniversitesi, Türkiye’nin inovas-yon yönetimiyle ilgili

ilk kitabını yayımladı. Şirket-lere ‘inovasyondan korkma-yın’ çağrısı yapan kitapta, inovasyon süreci örneklerle anlatılıyor

Page 65: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010 65Önce Kalite’146 Eylül 2010

içinde bir dönüşüm geçirdiğini vurgulayan yazarlar, “İnovasyon Araç Kutusu” ile inovasyon konusuna farklı yaklaşmayı hedeflemişler. Yazarlar, inovasyonu bir “evrim”, “öğrenmek, yenilik peşinde sürekli deneyler yaparak, yeni iş modelleri aramak ve uygulamak” olarak tanımlıyorlar. İnovasyona yaklaşımın 2000’li yıllarda ciddi bir değişikliğe uğradığını, ekonominin ve şirketlerin artık statik kabul edilmediklerini, birer canlı organizma gibi sürekli evrilen, karmaşık ve dinamik işleyişe sahip olduklarını belirtiyorlar. Buradan hareketle “açık inovasyon” kavramını gündeme getiriyorlar. Açık inovasyon kavramıyla, salt şirket içinde üretilen bilgi ve fikirlerden yararlanmak değil, şirket dışında üretilen bilgilere ulaşıp bu bilgileri şirket içinde işbirlikleri aracılığıyla kullanmak, yani inovasyonu açık bir sistem içerisinde gerçekleştirmek kastediliyor. Kitapta, açık inovasyonun en başarılı örneklerinden biri olarak Procter & Gamble’ın (P&G) deneyimleri ele alınıyor. Ar-Ge için yılda 1,8 milyar dolar harcayan ve 8.000 araştırmacı çalıştıran P&G’nin, elde ettiği buluşların sadece %10’unu ekonomik değere dönüştürdüğünü fark edince diğer geri kalan %90’dan nasıl faydalanacağının yollarını

aramaya başladığı ve şirket-içi ve dışı ticarileştirme stratejileriyle hareket ettiği vurgulanıyor.

Kitapta yer alan bir başka önemli bulgu, OECD üyesi ülkeler arasında yapılan çarpıcı bir çalışmaya dair. OECD’nin 1995 verilerine göre, 1970–1995 yılları arasında gelişmiş ekonomilerdeki büyümenin yarıdan fazlası inovasyondan kaynaklanıyor. Bu verilerin de ışığında yazarlar, inovasyon için gerekli iklimin sağlanması konusunda makro ve mikro ölçekte çeşitli programlar uygulanmasının şaşırtıcı olmadığını ifade ediyorlar. Son dönemlerde uluslararası işletme dergilerinde, yeni bir kademe olarak “İnovasyon Müdürlüğü”nün haber konusu olmasını mikro düzeyde, AB’de yürütülen çerçeve programlarının odağında inovasyonun olmasını da makro düzeyde uygulamalara örnek olarak gösteriyorlar. 2007–2013 dönemlerini kapsayan 7. Çerçeve programının ana teması da “Rekabet ve İnovasyon” olarak saptanmış bulunuyor.

İnovasyon, zamana yayılan çeşitli aktiviteleri içeren temel bir yönetsel süreçtir

Yazarlar, inovasyona dair temel konuları ve yaklaşımlarını ortaya koyduktan sonra inovasyon

süreçlerini inceliyorlar. İnovasyonun zamana yayılan çeşitli aktiviteleri içeren temel bir yönetsel süreç olduğunu vurgulayarak, bu sürecin bir şirketin sunduğu ürünlerin, hizmetlerin, teknolojilerin nasıl üretildiğini ve nasıl dağıtıldığını kapsadığını ifade ediyorlar. Bu tanım çerçevesinde, inovasyon yönetimi sürecinin, tüm firmalar için tanımlanabilecek ortak aşamaları şöyle sıralanıyor:

Arama: Şirket içindeki ve dışındaki ortamda var olan değişim potansiyeline dair farklı sinyalleri algılayabilmek.

Seçim: Şirkete hitap eden teknolojik ve pazar fırsatlarına dair sinyaller; firmanın mevcut teknolojik altyapısı ve şirketin genel stratejisi çerçevesinde seçim yapmak.

Uygulama: Stratejik seçimlerden sonra, fikirleri yeni bir ürüne, servise veya iş modeline dönüştürmek.

Öğrenme: Yeni ürünün, hizmetin veya sürecin pazarda başarısız olması durumunda, bunun nedenlerini araştırarak geleceğe dönük dersler çıkartmak.

Süreçlerin tanımlanmasının ardından, her bir sürecin yönetiminde kullanılabilecek, yöneticilerin inovasyon yeteneklerinin gelişmesine yardım edecek teknikler listesini içeren “araç kutusu” hakkında detaylı bilgi veriliyor. Kitap, son dönemde popüler olan inovasyon kavramı konusunda önerilen çok sayıda modelin yarattığı karmaşadan yola çıkarak konuyu basitleştirip, şirketlerde değişik kademelerde görev yapan her tür yöneticinin anlayarak günlük yaşamına uygulayabileceği bir teknikler listesi sunuyor.ç

Page 66: Eylul 2010

66 Önce Kalite’146 Eylül 2010

YÖNETİCİ KİTAPLIĞI

İnovasyonGirişimcilik Üzerine Yaratıcı Çalışmalar

Tina L. Seelig, Kuraldışı Yayınları, 2010, ISBN:9752751514

Stanford Üniversitesi’nin en yaratıcı, ilham verici ve öğrencileri tarafından çok sevilen eğitimcilerinden biri olan Girişimcilik Bölümü Başkanı Tina Seelig, öğrencilerine okul dünyasından profesyonel dünyaya geçiş sürecinde gerekli somut becerileri kazandıran uygulamaları sizlerle paylaşıyor.

Kitapta, beklentinin ötesine geçen deneyleri, ilham veren önerileri, şaşırtıcı örnekleri, varsayımlara meydan okuyan başarıları, ömür boyu yararlı olacak ders uygulamalarını bulacaksınız.

Eski kuralları aşan ve potansiyelimizi açığa çıkaran yeni bir düşünce modeliyle karşılaşacaksınız.

Değişimi Yönetmek

Linda Hill, Optimist Yayın Dağıtım, 2010, ISBN:6055655310, 96 Sayfa

Grubunuzu Hazırlayın-Belli Bir Planı Takip Edin-Tepkileri Ele Alın

Yöneticiler, gitgide agresif hale gelen piyasalarda rekabetçi kalabilmek için, değişim karşısında olumlu bir tutum almalıdırlar. Başarılı yöneticiler, açık bir zihinle değişimi benimser ve bunu, yeni fikirler, coşku ve ilerleme için bir özendirici olarak kullanırlar. Değişimi Yönetmek’de şunları öğreneceksiniz:

Değişim çabasının değişik aşamalarında nasıl iletişim kurmalısınız.

Değişime karşı olumlu ve olumsuz tepkileri nasıl önceden görüp karşılık verebilirsiniz.

Değişimi oluşturmak ve uygulamak için nasıl bir sistematik yaklaşım geliştirebilirsiniz.

Yaratıcılık ve Yenilik Bağlamında Girişimcilik ve KOBİ'ler

Rıfat İraz, Çizgi Kitapevi, 2010, ISBN:9758867474, 274 Sayfa

Yaratıcı olmak ve yenilik

yapmak bir girişimcinin en

temel özelliklerinin arasında yer

alıyor. Günümüzde sürdürelebilir

ekonomik kalkınmanın en önemli

aracı olarak görülen KOBİ'lerin

en önemli özelliği yaratıcı ve

yenilikçi bir düşünce sistemine ve

girişimciliğine sahip olmalarıdır.

KOBİ'lerin sahip oldukları bu

misyonu gerçekleştirebilmeleri;

sürdürülebilir bir yenilikçiliğe sahip

olmalarını zorunlu kılmaktadır.

Sürdürülebilir yenilikçiliğin

gerçekleştirilebilmesi ise,

yaratıcılığın temel bir bir dinamik

olarak değerlendirilmesini ve

önündeki engellerin kaldırılmasını

gerektirmektedir.

Page 67: Eylul 2010

Önce Kalite’146 Eylül 2010

Page 68: Eylul 2010